"Seni kim zehirledi Asu" diye sormuştum geçen hafta.. Milliyet'teki enfes yazısını "Süreyya Ayhan'ın başarısız olmasını isteyen, bu hallere düşmesinden mutluluk duyanlar var" diye bitirdiği için..
Sormuştum..
"Kim bu insanlar?.. Senin kafanda yarattığın hayalet, ya da heyulalar değilse.."
Asu Maro'yu atletizm sporu içinde hiç görmediğim, hiç duymadığım için, o nefis yazıya yakışmayan bu korkunç hükmü, kafasına birinin soktuğunu düşünmüştüm.
Asu "Benim kalemin özgürdür" dedi, gene çok güzel yazılmış bir yazının sonunda.. Ama sorduğum soruya yanıt vermedi.
Süreyya Ayhan'ın hak ettiği zaferlere ulaşamayışının kimi mutlu ettiğini, bu hallere düşmesinden hangi "Hain" Türkün zevk aldığını söylemedi.
Ama çok net bir şekilde beni itham ettiği açık, satır aralarında.. "Dünya ikinciliğine sevinmeyip, birinciliği kaçırdığını iddia eden" adam benim Asu.. Ve de beni destekleyen Kenan (Onuk) ve Cüneyt Ağbi.. (Koryürek)
Bu ülkenin atletizmi en iyi bilen üç spor yorumcusu.. Abartma yok, övünme yok.. En iyi bilen üç adam böyle derken, geri kalan tüm tabela medyası Haçlı gibi karşımıza dikildi. Bizi vatan haini ilan etti.
Yani, bu müthiş medya ve teşkilat desteği ile Koplar bildikleri yolda yürüdü..
Tüm ülke arkalarında.. Ü ç hainin lafı mı olur?.
Sevgili Asu..
Ben hâlâ seni birilerinin zehirlediğini, en azından yanlış bilgiler vererek zehirlediğini düşünüyorum.. Yoksa bu kadar zehirli bir ithamı, tek isim de söyleyemeyerek, belki de onlarca insanı töhmet altında bırakarak yapamazsın..
Ne var ki, tartışmayı sütunlarda uzatmanın da yararı yok..
Onun için ister misin, yüz yüze gelelim..
İster misin sana o taraftan anlatılanların bu tarafını bir de benden dinle.. Dilediğin her soruyu da sorarak..
Gene ayni fikirde kalırsan mesele yok Asu..
Seninle bir yemek yemek ve tüm bunları konuşmak, bana mutluluk verecek..
Davet benden.. Yer ve zamanı belirlemek senden..
Lütfen!..