KRAL gene çıplak.. Bienal felaket.. Böyle iki sergi daha yapılsın, yeni yeni doğmaya başlayan Türk sanat seyircisi biter.. Bir daha kimseyi bir yerlere yollayamaz oluruz.
Aslında şüphe etmem gerekirdi, bana günler evvelden telefon edip "İlle de beraber gezeceğiz" diyen Şakir Bey'den (Eczacıbaşı) bu defa ses seda çıkmayınca..
Salomanje Kahvaltılarımız başladı ya, bu cumartesi Nişantaşı'nda.. Ardından sanat turlarımız da.. Tabii "Bizim ekip, ilk hedefimiz bienal!.."
İstanbul Modern'in yanındaki 3 nolu antrepoda, dakka başı televizyon reklamlarında izlediğimiz "Sanat hiç bu kadar iyimser olmamıştı" sloganlı sergiyi gezeceğiz.. Şöyle iki saat falan da ayırdık kendimize.. Sindire sindire..
10 dakika sürdü, o da antrepo büyük de ondan. Hızlı yürüyüşle, girişten çıkışa bu kadar daha çabuk gidemezdik.
Efendim bir miktar insan, savaş aleyhtarlığı, anti militarizm üzerine, affedersiniz mastürbasyon yapmışlar.. Biz de seyretmedik işte.. Yahu yapacak her şey biter de, artık bu saçmalıklara gelir, onlara ille de "Sanat" diye bakmaya başlarsın..
Etmeyin.. Bizde her şey bitti mi?.. Daha seyircisi yok doğru dürüst güzel sanatların. İnsanın iyi niyetini "Bu mu" diye nefrete çevirmeye "Bir daha gidersem" dedirmeye gerek var mı?.
Bir etrafı çadırla çevrilmiş "Yerleştirme" vardı..
Nükleer füze rampasına minare yerleştirmişler..
Kötümser yorum.. Din, atom bombasından daha tahrip edici bir silahtır.
İyimser yorum.. Füzelerin yerine, İslam'ı koyabilsek, barış ve huzura kavuşuruz.
Ötesi.. Öf ki öf..
Hele o Kamasutra cinsel birleşme tariflerine uyan çiftlerin ellerindeki tüfekleri Melih Gökçek görse ne derdi acaba?. Hazret bunun onda biri içi "Tükürürüm böyle sanatın içine" demişti de..
Siz bakmayın eleştirmenlerin övgü yarışına.. Sakın ha!..