Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Atatürk Cumhuriyeti'nin devamı için oy!..

Son seçimlerde belediye için oy kullandım, genel seçimlerde "Evet"
damgamı hiç basmadım. Oyumu almaya layık bir partiyi ortalarda göremediğim, içlerinden biri iktidara gelirse, yanlışlarına katılmış olmayı istemediğimden..
Bu seçimde kullanacağım.. Çünkü kullanmam gerek. Çünkü kullanmadığım oy, demokrat kardeşlerimin gıkı çıkmıyor nedense ama, tıpkı kullanılmış gibi birinci partiye gidiyor. Seçmenin topu topu dörtte birinin oyunu alabilen bir parti, Anayasa'yı değiştirecek ve Cumhuriyetin bütün kurumlarını ele geçirebilecek bir sayısal Meclis gücüne ulaşıyor. O Meclis de, sadece liderin işareti ile karar verdiğinden, o çok savunulan demokrasi, aslında bir Tiran yönetimine dönüşüyor. O kişi tek başına tüm milletvekillerini seçiyor. Yetmiyor.. Cumhurbaşkanını seçme yetkisini de alıyor.. Hıncal'a "Faşist" diyen demokrat meslekdaşları, bu acı gerçek üzerine tek satır yazmıyorlar.
Oyumu vermezsem bu defa da, aslında AKP'ye oy vermiş olacağım. Seçim sistemi böyle.. Oysa, bir Atatürk Cumhuriyetçisi olarak, AKP'nin bugün geldiği sınırda durdurulması, hatta geriletilmesi gerektiğine inanıyorum.
"Ben Demokrat değil, Cumhuriyetçiyim" demiştim. Bunları yinelemenin anlamı yok.
Bugün bir başka şey üzerinde duracağım..
Bir şehir efsanesi var ya, hani..
AKP geldi, ekonomi düzeldi.. Tek parti iktidarı geldi, ülke istikrara kavuştu..
Palavra..
AKP'nin kontrolündeki medyanın uydurması..
Bu iktidar sayesinde daha da zengin olan, zenginlerin havası.. Hepsi o..
Bir defa ekonomide, koalisyon hükümetinin ardından gelen rahatlamayla AKP'nin fazla alakası yok.
Formülü Kemal Derviş, Amerika'dan getirdi. Koalisyon işleme koydu. Başta sıkıntı ve felaket kemer sıkma.. Tam bu dönem biter, meyve toplama zamanı gelirken, Devlet Bahçeli paniğe kapılınca, MHP koalisyonu bozdu. Ecevit de panikten nasibini alınca, Erken Seçim kararı alındı. Sıkıntıları çeken halk, bir başka alternatif arayınca, sandıktan AKP çıktı. Kemer sıkma meyveleri de toplanmaya başlayınca, başarı AKP'nin üzerine kaldı. Hepsi o..
Onun ötesinde, bugün "Tarafsız (!)" medyanın yazmadığı, söylemediği öylesi gerçekler var ki, alt alta sıralayınca, AKP İktidarının gerçek tablosu ortaya çıkıyor.
Şöyle bir göz atalım mı?..
- AKP iktidara geldiğinde terör tümüyle sona ermişti. Ülke güllük gülistanlıktı. Bir de bugüne bakın. Şehitsiz günümüz yok.
ABD ve AB'nin güdümündeki hükümet, etkin kararları, özgür alamıyor. Çözüm kaf dağının ardında.
- Ülkedeki suç sayısında artış akıllara seza.. İki sebeb var. Birincisi, AKP'nin çıkardığı yeni yasalarla suçun cezasının verilmesi nerdeyse imkansızlaştı. Polisin eli kolu bağlanırken, suç işleme teşvik edildi.
İkincisi.. İşsizlik cumhuriyetin hiçbir döneminde rastlanmadık boyutlara ulaşınca, aç insanlar kap kaçı, ekmek parası yapmak zorunda kaldılar. Bugün AKP'nin gecekondu semtlerine dağıttığı, küçücük erzak paketlerinin bile oyları etkileyeceği hesaplanıyorsa, anlayın açlığın ölçüsünü..
- Gümrükler uyuşturucudan silaha, et, şekerden, sigaraya, akaryakıta, yol geçen hanı haline geldi. Kaçak akaryakıtın 20 milyar doları bulduğu hesaplanıyor. Ülkeye yılda 1 milyon ton kaçak şeker giriyor.
- Özelleştirme adı altında Petkim dahil tüm "Stratejik" sektörler yabancılara satıldı.
- AKP İktidar olduğunda, giren ve çıkan döviz arasındaki aleyhimize fark, 1.5 milyar dolarken, bugün 31.5 milyar dolar.
- AKP İktidar olduğu zaman, ithalat-ihracat açığımız 15 milyar dolarken, bugün 53 milyar dolar.
- AKP İktidar olduğunda ülkenin toplam borcu 222 milyar dolarken, bugün 400 milyar dolar.
- AKP iktidar olduğunda her çocuk 3187 dolar borçla doğuyordu. Bugün 5458 dolar borçluyuz adam başı, doğduğumuz gün.
- AKP iktidar olduğunda, ailelerin bankalara borcu 4.3 milyar lirayken, bugün 24.4 milyar.
- Kredi kartları borçları, 2002'de 4.3 milyar lirayken, bugün 21.2 milyar.
- AKP İktidar olduğunda bankacılık sektörümüzde yabancı eli, yüzde 3. Bugün yüzde 42.
- 2002'den bugüne, karşılıksız çekler yüzde 102, protesto edilen çekler, yüzde 204 arttı.
- AKP iktidar olduğunda 8 milyon vergi yükümlüsü varken, artan nüfusa rağmen, bu sayı 7.5milyona indi. Sebep işsizlikteki artış ve iş yerlerinin kapanması..
Şimdi bu mudur, ekonomik gelişme, refah ve istikrar tablosu?..
AKP düşüncesine verilen ödünler, bu tablo için midir?.
22 Temmuz "Harç bitti. Yapı paydos" günü olmalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA