ÖZHAN Canaydın'ın Galatasaray'a yaptığı en büyük kötülük budur işte.. Arsenal'i devirip Avrupa Futbol Birliği Kupası, Şampiyonlar Şampiyonu Real Madrid'i geçip Süper Kupa'yı kazanmış, bu zaferlere giden yolda da, Avrupa'nın en çetin ligleri, İtalya, İspanya, Almanya ve İngiltere'den ikişer takım devirerek, işin kura, şans falan değil, bilek hakkı olduğunu kanıtlamış, temeli, iskeleti olduğu milli takımla Dünya Üçüncülüğüne ulaşmış, yani Türk Futbol Tarihinde benzeri görülmeyen, izine rastlanmayan bir başarıya adını yazmış Galatasaray'ın taraftarına "Fener'i kıskandım" dedirtmek, kolay iş değil..
Beceriksiz, yeteneksiz ve ruhsuz başkan kısa zamanda Galatasaray'ı maddi manevi bitirdi.
Spor alanlarında Fenerbahçe'nin şamar oğlanı oldular. Spor dışında Fenerbahçe'nin başarıları ağızları sulandırırken, Galatasaray iki taşı üst üste koymayı başaramadı. Tersine.. Galatasaray Adası Suada oldu. Ali Sami Yen bedava gitti. Seyrantepe.. Güldürmeyin beni.. Maketçi Özhan ortalarda dolanır elinde maketle, 40 yıldır..
Galatasaray'ın dünya zirvesine yarışan marka değeri nerdeyse sıfırlandı.
Tam bu ortamda Fenerbahçe Roberto Carlos'a formasını giydirince, Galatasaraylıya tek şey kaldı.. Kıskanmak..
Roberto Carlos sadece Fenerbahçe'ye değil, Türk futboluna heyecan katan bir transferdir. Bu transferin parasını Fener forma reklamları ile çıkarır. İlk maçta Carlos formalı 40 bin Fenerli oturur, Saraçoğlu tribünlerinde.. Carlos gazı ile satılacak kombine biletler de, o göz kamaştıran ve tüm Galatasaraylıları bir kez daha kıskançlıktan çatlatan 100. Yıl törenlerinin masrafını kurtarır..
Özhan'ın aklı bunlara erer mi?. Özhan, bu sene kombine satabilecek mi?.
Galatasaray gibi bir tarih, bir zafer anıtının yüzüncü yılındaki zavallılığı, camia unutmadı ve affetmedi.
Fenerbahçe'nin her atılımı yüzlerinde tokat gibi patlarken nasıl unuturlar ki?.
Galatasaray tarihi, Canaydın dönemini kapkara yazacaktır..
Tabii Özhan, kulübü tarih yapmadan gidebilirse..