Konu spor.. Ama dün akşamdan beri İzmir'de olduğum için yarın spor yok. Bu konuyu bugün yazmamın bir sebebi o.. Öteki.. Konu spor ama, anlam önemli.. Bu ülkede nasıl bir hukuk cinayeti yaşanıyor ve medya, benim sporu sadece önce Fener, kalan yerde de Galatasaray ve birazcık da Beşiktaş'ın peşine takılıp onların amigoluğunu yapmak sanan medyam, böylesi bir cinayetin nasıl farkında olmuyor, dehşet içinde kalıyorum. Midem bulanıyor..
Vestel Manisa'nın başına gelen maazallah Fener'in başına gelseydi, bu medya ülkede taş üstünde taş bırakmazdı..
Dikkatle okuyun.. Okuyun ve bu ülkede 3. Güç yargının ve 4. Güç medyanın halini görün..

***

Vestel Manisa-Sakaryaspor maçında bir karara itiraz eden kaleci Bülent ve kaleci antrenörü Metin Bayındır, hakem Cüneyt Çakır'a elle müdahalede bulundular. Çakır maçı tatil etti. Futbol Federasyonu, oyuncuyu, antrenörü ve Vestel'i Profesyonel Ceza Kurulu'na (PFDK) sevketti. Kurul, Vestel kulübünü olaylardan sorumlu tuttu ve 15 bin YTL para cezası verdi. Vestel cezaya Tahkim Kurulu nezdinde itiraz etti.
Tahkim Kurulu 5 Nisan 2007 tarihinde toplandı. İtirazı görüştü ve aynen şu kararı verdi.. Dikkatle okuyunuz. İsterseniz www.tff.org adresli federasyon resmi sitesine girerek Tahkim Kurulu Kararları sayfasını tıklayıp ordan okuyunuz.
"Vestel Manisaspor Kulübü'nün Vekili Av. Ersin Hamarat'ın sözlü savunması dinlendi. Dosya incelendi. Neticede; mevcut raporlara göre her ne kadar Vestel Manisaspor futbolcusu Bülent Ataman ve Kaleci Antrenörü Metin Bayındır'ın müsabakanın hakemine fiili saldırıda bulundukları anlaşılmakta ise de bunun adı geçen kişilerin Futbol Disiplin Talimatına göre bireysel sorumluluklarının gerektirdiği, ihlali yapanların belli olduğu, olayın ferdi ve münferit olup kulübün objektif sorumluluğunu gerektirecek ölçü ve yoğunlukta bir saha olayı boyutuna ulaşmadığı, kaldı ki ani olarak gelişen bu olayı, örneğin yabancı cisim atma gibi hallerde beklendiği şekilde kulübün önceden alacağı bir tedbirle önlemesinin mümkün olmadığı, maçın tatilinin sübjektif bir karar olup objektif açıdan müsabakanın devamını önleyecek toplu veya faili olmayan bir olayın söz konusu olmadığı, saha olayının sadece müsabakanın tatiline bağlı bir biçimde otomatik olarak değerlendirilemeyeceği, aksi halde hakeme yapılan her türlü fiili müdahalenin hemen ve doğrudan saha olayı olarak kabul edilmesi gerekeceği, halbuki bugüne kadarki uygulamanın bu şekilde olmadığı, ayrıca raporlara göre her iki takım seyircisinin müsabakayı bir arada centilmence izleyip herhangi bir seyirci olayında söz konusu olmadığı kulüp yöneticilerinin olayların büyümemesi için çaba gösterdikleri ve bu sebeple kendilerine teşekkür edildiği, tüm bu nedenlerle münferit ve bireysel bir olay olan ve bireysel sorumluluğu gerektiren fiilen saha olayı niteliği taşımadığı anlaşılmakla P.F.D.K. kararının oybirliği ile kaldırılmasına."
Şimdi kararı ve gerekçesini bir daha okuyun. Bu gerekçeyi yazanlar Vestel'in avukatları değil, Tahkim'in üyeleri. Yani futbolun en üst yargıçları..
"Olaylar münferit ve bireyseldir" diyen onlar. "Hakemin kararı objektif değil, sübjektiftir. Vestel seyirci ve yöneticileri cezayı değil, teşekkürü hak etmiştir" diyen onlar. "Ortada 'Saha olayı' yok" diyenler onlar. "Buna ceza verilirse, hakeme her müdahalenin saha olayı kabul edilmesi gerekir" diyenler onlar.
Ve bu dediklerinin hepsi doğru. Hukuka uygun..
Karar oy birliği ile, ona da dikkat.
Futbol Federasyonu'nun yarım kalan maçla ilgili iki eylemi var yalnız. Sorumlu bireyleri ve Vestel'i ceza heyetine sevk etmek bunların ilki. Yarıda kalan maçın kaderini tayin etme hakkı ise, yönetmelikler gereği kendisinde. Federasyon, maçın tekrarına, kaldığı yerden devamına, ya da taraflardan birinin hükmen yenilgisine karar verebilir.
Federasyon Manisa'da olanları "Saha olayı" kabul etti. Vestel'i sorumlu tuttu ve hükmen yenik ilan etti. Vestel bu karar aleyhine de Tahkim Kurulu'na gitti ve 5 Nisan'da, tekrar okuyun lütfen,
aynen naklettiğim gerekçe ile, Vestel'in 15 bin liralık cezasını oy birliği ile kaldıran ayni kurul, ayni üyeler, 8 Mayıs toplantılarında bu defa 3-2 çoğunlukla, Vestel'i suçlu ilan edip, hükmen yenik kararını onayladılar.
Ayni kurul, ayni üyeler ve birbiri ile taban tabana zıt, birbirini tümüyle inkâr eden iki karar.
PFDK'nın kararlarını bozmaya pek meraklı kurul, harika bir gerekçe ile para cezasını kaldırırken, karşısına Federasyon Kararı gelince süt dökmüş kediye dönüyor ve kendini inkâr eden kararı onaylıyor..
Ve bu korkunç hukuk cinayeti, her gün spora tonla sayfa ayıran medyanın umurunda olmuyor.. Şimdi bu ülkede futbola "Temiz" demek mümkün mü?.
Federasyon ve kurullarına hergün saldıranları kınamak içinizden gelir mi?..
"Bu ülke muz cumhuriyeti mi" diyenlere kızabilir misiniz?.
Hadi hak yok, hukuk yok, adalet yok..
Utanmak da mı yok?..
Vestel bu kararı FİFA'ya kadar taşımalı ki, dünya duysun.. Dünyaya ibret olalım..
Bu Tahkim'in o üç üyesi, insan içine nasıl çıkacaklar, çok merak ediyorum.