(Bu yazı 1 Mart 1996'da yayınlanmıştır.)
Bir ünlem işareti ile başlıyordu, masamın üzerindeki yığından çekip aldığım kitap.. Belki de bu çekti dikkatimi.. İlk satırları okudum..
"!"
Belki de son günüdür,
Hayatımın bugün,
Doya doya yaşadım,
Üzülmedim,
Mutluydum,
Diyebilecek miyim?
Yarın olsa son günü hayatımın,
Bunları yaşayıp
Tadabilecek miyim?
Dizelerin altında tarih vardı.. 1991 diye.. Kitabın arka tarafında da yazarın yaşam öyküsü.. 1973'te doğmuş.. 18 yaşında, yaşamın sonunu düşünmüş bir genç kız.. Sayfaları çevirmeye başladım.. Okudum.. Duygulandım.. Duygulandım, okudum..
GÜLÜMSEME
Çatlatırcasına aynaları
Şöyle arkaya doğru
Savururken saçlarını
Sevgiyle gülümserdi,
Güzel bir bahar sabahında
Pencereden gördüğü
Çınar ağacına
YAŞLI KEMANCI
Yaşlı adam
Sokakta keman çalıyor
Saçları dağınık
Ak sakallarıyla karışık.
Yüzünde yaşamışlığın
Tüm çizgileri.
Derinden gelen bakışlarla
Tamamlanan bir çift göz.
Hafif bir gülümseme
Sarmış yüzünü..
Nakış işler gibi
Tellerin üzerinde yayı
Gezdirişi..
Müzikle yaşlanmış
Eller,
Kanat çırpan bir şerçe
Sanki..
Hafif bir gülümseme
Sarmış yüzünü,
Herkesle
Paylaşmak üzere,
Bir gülümseme..
İLK AŞK
Taptaze bir yüz
Henüz onaltısında
Belli ki.
Baharda tomurcuklanmış
Bir gonca gibi
Al yanaklı, pembe dudaklı
Bir kız.
Gözlerinde mutluluk
Aydınlık bir dünyayı yaşıyor
Sanki pembe her şey.
Yerinde duramıyor
Belli ki aşkı içinde yaşıyor
İçine sığmıyor
Dışına da taşıyor.
Tüm zerreleriyle seviyor..
Belli ki ilk kez aşık oluyor..Bu dizeler, onun güncesiydi büyük olasılıkla.. 16 yaşında yaşanan o ilk aşkın anlatımına bakın.. Tanıştığı aşkı, tanımaya da başlamış, yavaş yavaş.. Anlatıyor..
UMARSIZ
Bir bakarsın
Yemyeşil, mis kokulu bir çama,
Bir bakarsın
Bol dikenli bir güle,
Bir bakarsın
Sonbahar rengi
Bir çalıya konar.
Bu
Gönül kuşudur çünkü;
Kuralsız, umarsız. Ama emin değil aşkın daha ne olduğundan.." Tarif'i aşk" diye Osmanlıca koymuş dizelerin adını, daha da karmaşıklığı anlatmak için sanki..
Bilemezsin, nerede başlar, nerede biter, Bir oyundur yüreğinin Ve onun, ve aklının, ve duygularının.. Hayranlıktır sanki, sonsuzmuşçasına duyulan dostluk mu, cinsellik mi, yoksa başka bir şey mi, pek bilinmeyen!..
..Ve de. 1994 yılının aralığında bir gün, bilmiş, hissetmiş gibi kaderini yazmış.. " Baharımı çaldılar, gençliğimde" diyerek..
Baharımı çaldılar sessizce. Sessizce, dillenmemiş aşkımı çaldılar.
Kabaran yüreğimi orada bıraktılar.
Bıraktılar.
Ve orada bekliyorum.
Bekliyorum.
Birgün elbet,
Birgün mutlaka
O yerde buluşmayı.