Ses çıkmadı.. Çıt çıkmadı.. Ne İstanbul'da devleti temsil eden "Atanmış" Muammer Güler, ne de ulusun "Seçilmiş" lideri Kadir Topbaş, hem de çok ağır bir dille yazılmış yazıma, hafta sonuna dek "gık" demediler..
Ne telefonla aradılar.. Ne resmi bir yanıt yolladılar..
Dedim ki..
"İstanbul ana cadde kaldırımları ruhsatlı, ruhsatsız galerilerin işgalinde. Ana caddede galeri açmak yasak.. Nasıl açılıyor, Sevgili Topbaş?. Ve senin belediyen yıllardan beri niçin seyrediyor.. Adamların rüşvet mi alıyor, yoksa korkuyorlar mı?.. Fakirin gecekondusunu yıkıyor, kestanecisini kovalıyorsun da, galeriler önünde niye süt dökmüş kedi gibisin?.."
Bu yazıya yanıt verilmez mi?.
Verilmezse ne demektir?..
Dedim ki..
"Kaldırımlar vatandaş içindir. Senin trafik polislerin, beş dakikalığına çok adil bir iş için duraksayan arabayı, "Kaldırımda" diye çekiyor da yıllardır, kaldırımları teşhir yeri yapıp, vatandaşı 24 saat akan trafiğin içinde yürümeye zorlayan galerilerin önünden niye gözlerini kapayıp geçiyorlar?. Rüşvet mi alıyorlar, ödleri mi patlıyor?.."
Muammer Güler'den de ses çıkmadı.
Topbaş ve Güler niye susuyorlar..
Çünkü haklı olduğumu biliyorlar..
Niye susuyorlar?..
Çünkü galeriler için yapacakları bir şey yok. Aciz kaldıklarını biliyorlar. Galerilere göz yumdukları gibi, Hıncal'ın çağrılarına da kulaklarını tıkıyorlar.
Boşuna..
Bu yanıt gelene, ikisinden de hem de yazılı (Sonra kimse yanlış anlama olmuş falan demesin diye) gelene dek her salı bu işi yazacağım, kurtuluş yok.. Bakalım o zaman, hani 4 bakanlık bir komisyon kurdu ya, Başbakan İstanbul Trafiği için, onun başındaki İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu "Yahu nedir bu rezillik.. Niye hiç kimse cevap vermez bu sorulara" diyecek mi?..
Şimdiki durum şu..
Ne Vali sahibi İstanbul'un, ne de belediye başkanı..
Şu anda sahibimiz galeri patronları.. Kaldırımı kullanmak onların insafına kalmış..
Yahu vilayet, yahu belediye bu kadar aciz, bu kadar zavallı, bu kadar korkak olur mu?..
***
Anakent Belediyesi ölüm sessizliğinde iken Kadıköy İlçe Belediyesinden bir yazı geldi. Altında Başkan yardımcısı Gürsel Tekin imzasıyla.
"Yasalar, seyyar satıcılara 'Kaldırımı işgal' cezası yazma hakkını belediyelere veriyor. O zaman kaldırımı işgal eden araçlara da ceza yazılabilir" demiş, Kadıköy Belediyesi ve uygulamaya iki yıl önce başlamış.. Kaldırıma park etmiş arabalara yazmışlar "işgal" cezasını..
8 vatandaş itiraz edip, mahkemeye gitmiş. 6 davada "Belediye işgal cezası yazabilir" demiş mahkeme.. Cezayı onaylamış.. İki davada da tam tersine karar vermiş..
Yani.. İşin içinde bir de yasal kargaşa var ki, hukuk da karman çorman..