* Fenerbahçe'yi nasıl buluyorsunuz? Derbide Zico'nun ciddi yetersizlikleri yine görüldü. Kadro, zaten yönetimin müdahalesi ile şimdiki halini aldı...
Yönetim müdahalesi ile takım yapmaya, bir takım adamları oynatmaya başlaması Zico'yu bitirdi. Zico'yu futbolcu olarak çok izledim, çok seviyorum. Teknik adam olarak da başarılı olabileceğine inanıyordum. Ama Aziz Yıldırım silindir gibi ezdi Zico'yu. Bugün devreyi 7 puan farkla bitirmiş bir takımın teknik direktörü, hem de o takımın taraftarı olan gazeteciler tarafından bu kadar eleştiriliyorsa iş zaten bitmiştir.
* Gündeme düşen şike skandalı hakkında Cihan Oskay'ın muteberliği üzerine yorumlar yapıldı. Ama bazı insanlar ve SABAH iki taraflı sorular sorarak olayın üzerine gitti. Daha sonra Federasyon Başkanı'ndan Kulüpler Birliği Başkanı'na kadar herkes inanmadığını söyledi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok ayıp bir iş yaptıracaksın. Ekibinden ya da çevrenden doğru, namuslu, sapına kadar adam birine bunu yaptırabilir misin? Medya ne dediğinin farkında değil. Cihan Oskay'ın itibarını ne kadar küçültürsen, bu işi yapmaya yatkın olduğunu o kadar kanıksarsın. Aziz Yıldırım Ali Koç'a 150 bin dolar verip "Al bunu Samsun'a ver" diyebilir mi? Teklif bile edemez. Bu, ancak böyle ayak işleri görecek, üçkağıtçı, her işi beceren insanlara söylenir. Medya da Cihan Oskay "Böyle bir adam" diyor.
Ortada iki soruşturma var. Birini federasyon, diğerini savcılık açtı. Türk Hukuku olaya el koymuş. Bu durumda tekrar bunun üzerine gitmenin ve konuşmanın alemi yok. Ama Türk medyası ve Aziz Yıldırım büyük telaş içinde. Sanki bu soruşturmaları durdurmak ister gibiler. Bir yandan medya, en başta Mehmet Yılmaz "Bu adamı niye ekrana çıkardılar? Bu gazetecilik değil. Elinde hiçbir belgesi yok, dayanağı yok. Böyle bir adam televizyonda konuşmaz. Bu haber değil" diyor. Çeviriyorsun iki sayfa Hürriyet'i; manşetinde Aziz Yıldırım'ın "Bu komplonun içinde federasyon var" açıklaması. Aziz Yıldırım belgesiz, bir şey açıklamadan "Federasyonun komplosudur" diyor, bunu manşete çıkmak gazetecilik oluyor. Öbür adam elinde kasetlerle gelmiş, "Ben aldım, götürdüm" diye itiraf ediyor. Bunu konuşturmak gazetecilik değil. Böyle bir çifte standart mı olur? Aziz Yıldırım'ın basın toplantısı haberse, Cihan Oskay'ın açıklamaları da haberdir.
Aziz Yıldırım isim vermeden "Fenerbahçe haini bunlar" diyor. Stada girerken taraftar eski yöneticileri görecek ve "Acaba hangisi hain, hangisi sattı takımı?" diye düşünecek. Böyle bir hava yaratıyorsun ve bu haber oluyor. Cihan Oskay "Ben parayı götürdüm, işte kasetler" diyor, bu haber değil. Böyle bir ayıp olmaz. SABAH'tan başka toplantının sonundaki mesajın altını çizen yok. Orada çok açık bir tehdit, şantaj var. O yüzden açıklama üzerine açıklama yaptılar. Ama onlar da bir şey açıklamıyor, daha berbat ediyor. Kimse sormuyor "Aziz Bey kime söylüyorsunuz?" diye. Böyle herkesi töhmet altında bırakmak var mı? Kimse hedefin; açık konuş.
* Ve Beşiktaş.. Rakipleri de çok puan kaybetmese belki havlu atmışlardı.
Beşiktaş kötü yönetiliyor. Galatasaray da, Fenerbahçe de. Bu yüzden futbol bu halde. Her başkan "Bu kulüp benden sorulur. Gerisini geçiniz" diyor. Beşiktaş en kötü yönetileni. Beşiktaş kongresi öyle bir hal aldı ki, üye sayısı bilinmiyor. Kimler nasıl üye alınıyor bilinmiyor. Gruplar halinde üyeler kaydediliyor, arkasında ne var ne yok bilinmiyor. Orada "Kulübü o yönetemiyor. Bu daha iyi yönetir" diye oy verildiği yok. Basında Serdar Bilgili ile ilgili haberler çıkıyor. Birileri Serdar'dan fena halde korkuyor. Ortada fol yok yumurta yok. Ya karşılarına çıkarsa diye önlem almaya çalışıyorlar. Bu kafadaki bir kulübün iyi bir yönetim seçmesi mümkün mü? Beşiktaş kongreyi yapar. Tıpkı Galatasaray'daki gibi olur. Galatasaray'ı bu hale getiren Özhan Canaydın liselilerin oylarıyla seçim kazanıyor. Beşiktaş'ta da kaydedilen üyeler sonucu belirler.