"Mustafa Altıoklar arıyor" dedi Yasemin.. "Tamam" dedim, "Beni o da keşfetti sonunda, rol teklif edecek.." Meğer İstanbul hemşehrisi, vatandaş Mustafa arıyormuş..
"Hıncal Ağbi Belediye hile yapıyor" dedi.. Dinledim.. Haklı.. Şirket-i Hayriye'den bu yana İstanbul'a 150 yıldır değişe değişe hizmet eden Şehir Hatları vapurları gene eskimiş.. Yerlerini yenileri alacak.. Belediye de İstanbul Teknik Üniversitesi'ne 8 model hazırlatıp, halk oyuna sunmuş. İstanbullular hangisini seçerse, denizde o vapurlar işleyecek..
İlk dört model, İstanbul'da 150 yıldır işleyen vapurların biraz stilize şekillerinden oluşuyor..
Mustafa'nın "Hile" dediği işte bu..
"Eski modelleri isteyenlerin oyları dörde bölünecek. Oysa modern model tek.. 8 numara.. Modern isteyen herkes buna yığılacak. Nitekim öyle de oldu. 8 numara önde gidiyormuş.. Bence en güzel model 4 numara.." Mehmet Yılmaz kardeşim de Hürriyet'te 4 numara demişti..
4 numara alışkanlık seçimi.. Bugün Boğaz'da işleyen vapurlar aynen bu 4 numara işte..
Bu vapurlar 60'lı yıllarda gelmişti İstanbul'a.. O zamana kadar bilinen eski Şirketi Hayriye vapurlarının yerine.. Ve de İstanbul halkı nasıl bayılmıştı bu yeni vapurlara..
O zamanlar yazları Kadıköy'e gelir, Necati Dayımda (Bilgiç) kalırdım. Köprü yoktu. Vapurla geçerdik karşıya.. Yeni vapur sayısı yeterli olmadığından, eskisi, yenisi beraber çalışırdı ve Kadıköylüler, geçiş planlarını yeni vapura göre yaparlardı.. Kaç kişi bilirim, alışılmış vapur saatini sırf bu sebeple değiştiren..
İnsan doğası yenilikçidir. Öyle olmasa, mesela otomobil sahipleri her yıl milyarla dolar harcayıp, yeni modeller sunmak için çırpınırlar mı?. Cebinde biraz parası olan, sırf modeli eskidi diye pırıl pırıl arabasını değiştirmeye kalkar mı?..
Ben Mustafa ve Mehmet'ten yana değilim.. Üçüncü Milenyum İstanbul'unun denizlerinde hatta uzay çağının dizaynı gemiler dolaşmalı.. Yani 8 numara.. Yani halkın seçtiği..
Tabii isterim, bir anı olarak eskiler de dolaşsın.. Ama ulaşım değil, gezi için.. Bir pazar sabahı keşke olsa da, uğruna şarkılar yazılan o eski yandan çarklı ile Ada'ya gidebilsem.. 2.5 saatlik yolda çaylar demlense, hatta kuru köfteler, haşlanmış yumurtalar çıksa..
Ben yandan çarklıya yetiştim.. 50'li yılların başıydı. Üsküdar'dan karşıya geçtim.. Yok oldular..
Keşke bir ikisi saklansaydı.. Bugün İstiklal Caddesi'nde çalışan tramvay gibi, mesela Kadıköy-Kavaklar arasında gezi seferleri düzenlenseydi, tatil gecelerinde.. Ama o kadar.. Koyun bakalım, bugünün raylı sistemine Taksim-Tünel tramvayını, Kabataş-Karaköy, ya da Eminönü-Aksaray arasına, neler oluyor?.
Bugün İstanbul banliyölerine kara tren işler mi?.. Kara trenle bir anı gezisi yap, İstanbul'dan Antep'e, Avrupa'dan turist gelir, o ayrı.. Ama vatandaş bindiği trenin en modern olmasını ister, görünüşü ve servisleri ile. .
İlk dört, hatta 5 de buna dahil, eski vapurların tekrarı.. Onlar artık çağdışı.. 6 modern, ama zevksiz.. Estetik yoksunu.. 7 numara hapishane gemisine benziyor, eksik olan tek şey parmaklıkları.
8 numara modern bir yat nerdeyse.. İstanbul'a, Cumhuriyet İstanbul'una, Milenyum İstanbul'una yakışır..
Oyum 8 numaraya!.. Yani halkın tercihine..