İKİ özürüm var.. Birisi benim gerzekliğimden.. 10 yıllık adamımı tanımamakta ısrar ediyorum..
Ercan..
İsterseniz "Atom bombası nasıl yapılır" diye sorun, size kendinden öyle emin bir tonlama ile anlatır ki, karşınızda Openheimer'ın asistanı var sanırsınız..
Sözlüğünde "Bilmiyorum" yoktur. Her soruya hem de nasıl bilirmiş gibi yanıt verir.
"Bu KGS nasıl kullanılıyor" dedim.. "Rezalet" dedi.. "Kartı yarıktan geçireceksin.." Bir kere daha inandım ona yüzlerce mail yağdı.. "Öyle değil" diye.. Karşıdan göstermek yetiyormuş..
KGS'ye itirazım devam ediyor, haftaya bu konuya yeniden gireceğiz. Ama bu feci hata, yazımın etki gücünü azalttı. Kendimizi vurduk yani..
İkinci özür Güneş Tecelli adına.. Geçen yazısındaki bir şaka -ki şaka olduğu belliydi,- yazıda adı dahi geçmeyen Sandıklı DYP İlçe Başkanı'nı üzmüş..
Üzülmelerine, ben de üzüldüm. Latife latif gerek.. Güneş biraz sert kaçmış bu defa..
Özürlerimizin kabulü, sayın Başkanım!..