BEN Ünal Aysal adını ilk kez Fatih'ten duydum.. Bir gurubumuz var.. Dost gurubu, ama hemen herkes Galatasaray'la yakından ilgili.. Sık sık toplanırız, sıra ile birimiz davet ederek.. Sıra Fatih'e geldi, tıkandık.. Aylardır davet yok..
Geçen kongreden bir iki hafta önce bir araya gelmiştik..
En başta ben, hemen herkes Özhan Canaydın'ın gitmesi gereğinde müttefik..
Fatih lafa girdi..
Anlattı ki, Galatasaray'ı kurtaracak adam Ünal Aysal'dır. Ne yazık ki, başkan seçilme durumu yoktur, üyeliği yenidir. Ama gerek getireceği sıcak para, gerekse iş adamlığındaki başarılı geçmişi ile Galatasaray'ın sorunlarının görünürdeki tek çözümüdür.
Galatasaray şirketleri bir holding içinde birleştirilir, bu Holding'in başına da Aysal getirilirse, çözüm bulunur.
Bu oluşumu önleyecek tek kişi Özhan Canaydın'dır. Onun engel olmaması için, çözümün içinde bulunması şarttır.
Yani..
Galatasaray'ın kurtuluşu, Özhan Canaydın'ın kulüp, Ünal Aysal'ın Holding Başkanlığıdır. Bu sebeble bu kongre Özhan Canaydın'ı seçmek zorundadır.
Fatih, Özhan'la Ünal arasında bu konuda olumlu gelişmelerden haberdar olduğunu, formülün iki tarafça da benimsendiğini anlattı sonra..
Masadakilerden Faruk Süren de Fatih'i destekledi. Ötekiler, Ali Dürüst, Burak Elmas, Özer Saraçoğlu başta, kalanlar da itiraz etmeyince, ben öfkeyle "Ne haliniz varsa görün" deyip masayı terk ettim. Kongre Özhan'ı seçince de, üyelikten istifa ettim.
Köprülerin altından ne sular aktı..
Dün Fatih, Ünal Aysal'ın Galatasaray'dan uzak tutulması gerektiğini yazdı..
Ben bugün Aysal'ın çok ama çok yararlı olacağına inanıyorum.. Geçen günler onun ne kadar yürekten bir Galatasaraylı olduğunu yeterince anlattı bana..
Kim kazanırsa kazansın, Aysal'ı Galatasaray Holdingin başına getirmeli..