Fıkra Yıldırım Tuna'dan İki adam okyanusun ortasında yanan gemilerinden minik bir sandala binip zar zor kaçmışlar, güneşin altında susuz geçen birkaç gün sonra bir şeyler bulmak için sandalı karıştırırken bir lamba bulmuşlar, kurtulmak için tek ümit cin çıksın diye lambayı ovuşturmuşlar, gerçekten cin peydahlanmış..
"Ben farklı bir cinim.." demiş "Sadece tek bir dilek hakkınız var.. Standart 3 dilek maalesef bizde yok..!" Susuzluktan perişan olmuş birinci adam arkadaşının düşünmesine fırsat vermeden "Tamam..!" demiş, "Bütün deniz bira olsun..!" Cin ellerini çırpmış gerçekten okyanus birden köpüklü bir biraya dönmüş ve serbest kalan Cin kaybolmuş gitmiş.. İkinci adam sinir içinde ona danışmadan dilek dileyen arkadaşına bakmış, bakmış, "Helal olsun sana.." demiş dişlerini sıkarak, "Helal olsun be..! Ne dilekti ama?.. Buradan kurtulamadığınız gibi artık bir de sürekli bir sen, bir ben çıkarıp çıkarıp habire sandalın içine işeyeceğiz..!"