Bu defa pahalı hediyelikler arasında dolaştım.. Zenginler neler alır diye.. Yazmaya karar verdim.. Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar, diye..
Bir defa zenginlik, marka demek..
"Ayni büyüklükte iki pırlantanın biri bin, öteki 100 bin dolardır. Aradaki farkı yaratan markadır" dedi, bu mağazaları gezerken, yöneticilerinden biri..
Markalar nerde?..
Nişantaşı'ında..
İstikamet Nişantaşı o zaman..
Benim sevgili mağazam en başta..
Swarovski.. Gene ne güzel, ne şirin, ne çarpıcı kristallerle dolu.. Biblolar, takılar, süsler.. Ve rengârenk.. Almasanız bile bakmaya değer, öylesi hoş..
Christofle!..
Andree Putman 80 yaşında.. İç Mimar.. Desinatör.. Dahası.. Uzakdoğu yağmur ormanlarından esinlenip, kadın ve erkek parfümü yapmış, 2001'de.. Best seller hala.. Preparation Parfumee!.. Le Monde onun için "Kusursuz kavramsallığın Vesta Bakiresi" demiş..
Türkiye için bir seri dizayn etmiş, Andree.. Mücevher.. Önünde durduruyor ve baktırıyor.. Hepsi görülesi..
Tiffany!..
Tiffany deyince aklıma Audrey Hepburn gelir.. Yıl 1961!.. Audrey'e zaten hep âşıktım. Bu filmdeki Holly'e öldüm bittim.. 15 yıl sonra, bir başka Holly ile, bu dükkânın önündeki kaldırımlarda olacağım nerden aklıma gelirdi ki..
Mücevher dükkânı deyince akla ilk gelen isimdir Tiffany.. Nişantaşı'nda eşsiz Tiffany koleksiyonu var. Bire bir New York fiyatları ile.. Bir kuruş fazla değil.. Hemen altında Collection.. İçi markalarla dolu..
Tasarım ve işçiliği ile 5 yıl üst üste mücevher Oscarı alan marka, Stefan Hafner başta.. Bakarken, siz de veriyorsunuz Oscar'ı..
Ve de Franck Müller saatleri.. Dükkânın en arka duvarının önünde çok değişik bir kol saati gördüm. Kurgu düğmesinin yanında bir sap var, yay şeklinde..
Pilot saati imiş savaş yıllarında.. Sağ eli ile uçağı kullanırken, sağ kolundaki saatin kronometresini sol eli ile bu saptan yönetirmiş.. Müthişti..
Cronos!.
Seçkin saat ve kalem markaları var burada.. IWC yeni nesil saatleri gerçekten çarpıcı.. IWC 1868'den beri el yapımı mekanik saatler üretiyor. Fevkalade çarpıcı saat desenleri gördüm..
Beni bu mücevher mağazalarının arasında dolaşırken gören bir dost sordu..
"Sana ne bu kadın mücevherlerinden.."
"Bana ne olur mu" dedim.. "Bu yıl kadınların, biz erkeklere kaça patlayacağını bilmemiz gerekmez mi?.."
Bir pahalı mücevher aldım bile, yılbaşı hediyesi..
Kime mi?..
Sadece kendisi bilecek, mavi boncuğun kimde olduğunu..