HAFTA sonu iki film izledim.. İkisi de, şöyle böyle..
Zorro, çocuklar için birebir.. Bağıra çağıra, Zorro ortaya çıkınca, alkışla ayağa fırlasınlar diye.. Büyüklere vereceği fazla bir şey yok.. Oysa, ABD'ye karşı AB göndermeleri var.. Avrupa, Amerika'nın kurulmasına nasıl engel olmaya çalışmış meğerse.. Ve Amerika'yı bir Meksikalı nasıl kurtarmış..
Zorro'nun atıyla, yamaçtan hızla giden trenin üstüne atladığı sahne kalmış aklımda.. Bir de, Cat Ballou'dan yürütme, Lee Marvin ve atının yerine, bu defa Zorro ve atının sarhoş duvara dayanmaları..
Ben sıkıldıysam, arka koltukta oturan Haşmet ne hallere geldi, anlayın..
Öteki, 40 Yıllık Bekar.. Birinci yarısı harikaydı.. Son zamanlarda bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Hele filmin kahramanı 40'lık bakir delikanlının göğsündeki kıl ormanından kurtulmak için ağda yaptırdığı sahnede öldüm. İkinci yarıda o film gitti, yerine "Bitsin" diye dua ettiğim bir garip şey geldi..
İkisini de tavsiye edemiyorum, anlayacağınız.