Dünya Atletizm Şampiyonası nasıl başladı?
Dünya Şampiyonası, Türkiye açısından yüzkarası bir olayla başladı. Yüzkarasının atletlerimizle alakası yok. Bizi utandıran gene TRT. Bilmedikleri, anlamadıkları, sevmedikleri, ilgilenmedikleri için Olimpiyat yayınlarını piç eden TRT, Dünya Atletizm Şampiyonası'nı da skandalla açtı. Daha doğrusu açmadı.
Dünya Şampiyonası'nın ilk sabahında bu şampiyonaya katılan 4 Türk atletinden üçü yarışırken TRT'nin 3 kanalında atletizmden başka her şey vardı. Saat 13.15'te TRT-1'de Spor haberleri başladığında 3 Türk atletinin de yarışması sona ermişti. Yarışmaları yayınlamayan TRT için 3 Türk'ün Dünya Şampiyonası elemelerinden yarışmaları haber değerinde bile değildi.
Ve TRT, bu milletin parasıyla bu naklen yayınları satın almış ve gene bu milletin parasıyla koskoca bir ekibi Finlandiya'ya yaz tatiline göndermişti. TRT'nin yeni genel müdürünün bu utanç verici skandalın hesabını sormasını ve millet kesesinden yapılan bu tatilin hesabının faillerine ödetilmesini o genel müdür göreve başladığı zaman talep edeceğim. İkide bir de olimpiyatlara talip olan Türkiye böylesine bir ayıbı haketmiyor. Bir tatil sabahı, hemen hemen herkes televizyon izleyebilir. 3 Türk atleti Dünya Şampiyonası'nda yarışıyor ve TRT'nin haberi yok. Bu ayıbı silemezler.
Eşref Apak niçin elendi?
Şimdi bu özellikle atma ve atlamalarda konsantrasyon yani sinirleri kontrol edebilmek ve yarışın havasına girebilmek çok önemli. Eşref Apak, bu Dünya Şampiyonası'nda madalya adayımızdı. Hatta altın adayıydı. Olimpiyat'ta önünde olan 3 kişiden biri diskalifiye edilmişti. Japon geçen hafta sakatlandı ve yarışmalardan çekildi. Artık Eşref, Pazartesi günü kürsünün hangi basamağına çıkar diye düşünüyorduk ki Cumartesi sabahında takıldık kaldık.
Eşref, 73 metre atınca endişelenmedik. Toparlar gider diye. Ama 2. atışta faul yapınca belli ki gerildi. 3. atışındaki 73.04 ruhsal bir sonuçtur. Artun Talay'ın eksikliğini işte o anda hissettim. "Ben atletimi teknik olarak daha iyi hazırlayamam" diye jest yapıp Olimpiyat sonrası çekilen Artun Hoca meğer Eşref'in ruhsal yapısını en iyi bilen adammış. Eşref 73 metrenin adamı değil. Olimpiyat'tan sonra bir dünya şampiyonluğu madalyası daha alabilirdik. Yazık oldu.
Ya Türkan ve Binnaz?
Türkan'ı seyrederken üzüldüm. Bir Dünya Şampiyonası'na engel koşmak için bir atlet gönderiyorsunuz. Ama o atlete engel geçmeyi öğretmiyorsunuz. Ben koşsaydım engelleri nasıl geçersem Türkan da öyle geçmeye kalktı. Öyle olunca da herhangi bir şansı olamazdı zaten.
Binnaz, bence yarışmada pek iddiası yoktu ama ilk turu geçebilirdi. Eğer bir taktik hatası yapmasaydı. Baştan iyi bir yer almayı başarabilseydi ilk 4'e girebilirdi. Çok iyi mücadele etti. Ama yarışın ilk 200 metresindeki fark sonuna kadar aynen kaldı. Oysa 2:01'lik yarış temposunu Binnaz rahatlıkla sindirebilirdi. 800 metre bir taktik koşusu. Peki Binnaz'a taktik verecek bir adam orada var mıydı? Sanmıyorum. Birinci günün özeti şu. Saldım çayıra mevlam kayıra.