Galatasaray 100 yıllık tarihi boyunca bu kadar küçülmemiş, bu kadar küçültülmemişti. Özhan Canaydın ve yönetimi (!) bunu başarmıştır.
Lütfen bakın.. Galatasaray diye bir şey var mı?.. Kaldı mı?..
Bu ülkeye sporu getiren, tanıtan kulüptü Galatasaray .. Atletizm, yüzme, kürek, basketbol, voleybol ve daha başkaları Galatasaray'la başlamış, Fenerbahçe, Galatasaray'la rakip olmak için işin içine girmişti. Hatta Fener'de bu işleri, rekabet olsun diye kuran, kurulmasına yardım eden Galatasaraylılar vardı..
Yüzüncü yıldaki tabloya bakın.. Pek çoğunun adı bile kalmadı. Adı olanların da sanı yok.. Basketbolü, voleybolü Türkiye'ye öğreten Galatasaray bugün nerelerde iyi bakın..
Kimse futbolun arkasına saklanmasın.. Galatasaray bir spor kulübü idi.. Avrupa'ya örnek olacak spor kulübü..
Özhan Canaydın bitirdi. Adı olup da kimliği, kişiliği olmayan Galatasaray yönetimi, Özhan Canaydın'ı seyretti.
Tekrar Özhan Canaydın'ı seçtiği için aralarında bir gün daha kalmaya utandığım Kongre de "Gık" demeden izlemeyi yeğledi.
Bir Divan çıktı, Galatasaray adına bugüne dek ortaya.. Canaydın'ın muhalefete gözdağı vermek, muhaliflerini temizlemek için, geçmişe, hukuk dışı, yasa dışı geçmişe dönerek, emir kullarından oluşan disiplin kuruluna ihraç ettirdiklerini, nerdeyse ittifakla geri alan Divan.. Gerçek Galatasaraylılardan kurulu Divan.. Divan'ın mesajını Disiplin Kurulu'nun bazı üyeleri hemen anlayıp istifa ettiler, ama asıl tokadı yiyen Özhan Canaydın, büyük bir pişkinlik içinde öbür yanağını çevirdi. Yönetim ve Kongre körü körüne arkasında ya..
Peki ya tribünler.. İkinci yarı başlıyor. Bu hafta deplasman.. Geçiniz.. Haftaya Ali Sami Yen.. Tribünler o zaman gürleyecek..
Göreceğiz..
Tribün liderleri, en kutsal değerleri üzerine yemin ederek bana ulaştılar ki, Hagi protestosunda herhangi bir yöneticinin, hele hele Ergun Gürsoy'un hiç parmağı yoktur. "Bu bir işaretti, uyarıydı" dediler.. Gerçekte kimi protesto ettiklerini yakında göreceğiz.
Galatasaray Spor Kulübü bitti.. Spor olarak bitti. Maddi güç olarak bitti. Kulüp iflas halinde.. Borçlar dağ gibi yığılmış.. Futbolcu alacakları bile ödenemiyor.
Parasızlığın geldiği boyutlara dikkatinizi çekerim..
Kendi gitmiş, adı kalmış Galatasaray'ın adına da en ağır şekilde saldırılıyor. Galatasaray'ı temsil eden yönetim en ağır şekilde itham ediliyor.. "Bunların içinde kulübü sabote edenler var" deniyor.. Diyen kim?.. Maaşlı adam, Hagi.. Adam alenen, resmen, basın toplantısı yapıp, patronlarına sövüyor..
Yönetim ölüm sessizliğinde.. Bu aşağılamayı sineye çekiyorlar. Gururları mı yok?..
Hayır!.. Paraları.. Bu aşamada Hagi'yi şutlarsan, yerine kimi, hangi para ile getireceksin. Taraftar Florya'yı basar, kaçacak delik aratır onlara..
O zaman "Allahım, rahmetine şükürler olsun" der, geçer gidersin..
Hagi, yönetimin ne kadar zavallı durumda olduğunu bildiği için, onlarla bu kadar rahat kedi fare oyunu oynuyor. Sabah aşağılıyor. Akşam, "Dediklerimin arkasındayım. Ama üsluptan ötürü özür dilerim" deyince, yönetim ayaklarına kapanıyor. "Allah senden razı olsun. Bak özür diledin, biz de affettik.." Hadi ordan.. Sizi affeden Hagi.. Hagi yönetimi yok sayıyor.. Ümit Karan'ı "Hakan ve Necati varken gerek yok" diye kovuyor. Ümit Karan'ın ölüsü etmez, Hakan Yakın'ı aldırıyor.. Kimse çıkıp sormuyor, "Niye" diye..
Bu kadar mı?.. Hangi taşı kaldırsan cılk.. Seyrantepe unutuldu. Kredi nerde, belli değil.. Ali Sami Yen, Olimpik Stadı bilen var mı?.. Canaydın'ın diktirdiği rüzgar panelleri uçmaya başlamış. Duydunuz mu?.
Ve en rezili.. En acısı..
O iğrenç 100. Yıl ambleminde Galatasaray'ın dünya güzeli arması, o enfes G ve S harfleri niye yok?..
Çünkü bu logo, artık Galatasaray kulübüne ait değil de ondan.. İnan Kıraç ne etmiş, yapmış, bu rozetin telif ve kullanma hakkını kulüpten, kendi malı gibi kullandığı vakfa geçirmiş. G ve S'nin sahibi artık Galatasaray değil.. İnan Kıraç.. Özhan Canaydın'ın bana geçen yıl bunu anlattığında "Aldırma.. Kullan.. İnan Kıraç sıkıyorsa, Galatasaray kulübünü mahkemeye versin. O anda biter" dedim..
Özhan, İnan'a karşı çıkabilir mi?. İnan çekilirse, Özhan Galatasaray'da başkan değil, odacı olabilir mi?.
O zaman onu Ergun Gürsoy bile kurtaramaz.. Bitmişken, tükenmişken destek verip, son anda seçimi Özhan lehine çeviren, ama bugün tu kaka ilan edilip kuyusu kazılan Ergun Gürsoy..
Ergun durmadan ihanete uğruyor. Özhan'ı o başkan yaptı.. Hagi'yi o getirdi. Şimdi Özhan ile Hagi el ele vermiş, Ergun'u tüketiyorlar. Önce oğlu, pırıl pırıl, pırlanta, Galatasaray geleceğinin yıldızı Ali Gürsoy, tıpkı Özer, tıpkı Burak gibi dışlandı, kenara atıldı. Şimdi sıra "Baba" Ergun'da..
Özhan Canaydın, kişisel siyaset başarısını, kulüp başkanlığında, kulüp için gösterse, Galatasaray bugün herkesi kıskançlıktan deli eden bir dorukta olurdu.
O sadece kendini düşündüğü için, Galatasaray derin uçurumlara yuvarlanıyor. Umurunda değil..
Kendisi başkan kalsın da, Galatasaray isterse, mahalle takımı durumuna düşsün..
100. Yılında Galatasaray'a bu acıklı tabloyu çizenleri, tarih affetmeyecektir.