Şehrin içinde azami hız 50 kilometredir.. Civarda okul, hastane falan varsa 30'a düşer.. İşte tam da bir yanı okul, bir yanı hastane olan bir yolda, saatte 160 gidiyor adam.. Yarış sürati.. Yarışıyor zaten.. Yolda yürüyeni gördüğünde fren.. 54 metre.. Tam 54 metre fren izi.. Gene de çarpma ve öldürme..
Dünyanın her uygar ülkesinde bu sürücü "Adam öldürme, cinayet" suçu ile tutuklanır, yargılanır ve öder..
Bizde.. Dolaşıyor.. Aramızda dolaşıyor.. Mahkeme tutuklama kararı dahi vermedi..
Birini öldürecekseniz, sakın tabanca mabanca uğraşmayın.. Bir şekilde ezin onu.. Bir gün bile tutmazlar sizi..
Bu nasıl adalettir, bu nasıl hukuktur, bu nasıl yasadır?.. Bu nasıl vicdanlara sığar?..
Efendim, trafik uzmanları gelip rapor yazmışlar.. 8'de 5 ölen suçlu.. Neden?.. Yaya geçidinden geçmiyormuş..
Yuh!.. Yahu herif, 30'la gitmesi gereken yerde 160 ile giderken, nasıl sadece 8'de 3 hatalı olur?.. O yola bir çocuk da fırlamaz mı?.. Bu ülkede otobanda bile yasak 160, meskmahalde, hem de okul önünde olur mu?.. Ona bakmıyor, trafik uzmanı(!).. Kabahat ölende.. Yaya geçidi varmış da..
Hadi canım sen de.. Ercan Arıklı da yaya geçidinde öldü.. Orda seni 160 ile ezse ne olacak?.. Bu defa 8'de 3 değil de, 8'de 5.. Ölen gene kusurlu.. Yaya geçidinde olsan da, sana yeşil yansa da, sen yola bakmak zorundasın, yasalarımıza göre.. Ama seni ezen hayvana "Yaya geçidi olmasa da yola bak.. Meskun mahalde ille de 50 git" demiyor yasamız..
Daima ölen suçlu..
Yerine başkasını çok zor koyacağımız, çok iyi yetişmiş ve çok iyi yetiştiren bir bilim adamı
Ordal Demokan'ı bir ehliyetsiz, yani arabayı sürme hakkı dahi olmayan biri ezdi öldürdü ve olayı inceleyen Cumhuriyet savcısı, dava açma gereği dahi duymadı. Öldürenin ifadesi alınmadı. Bilirkişi oluşturulmadı, suç aracına tedbir konmadı.
Ordal Hoca'nın eşinin avukatları Allah'tan işin peşini bırakmadılar. Dava yeni bir savcıya verildi ve gelişmeler başladı. İfadeler alındı. Bilirkişi atandı.
Yani iki farklı savcı, iki farklı uygulama.. O zaman insanın "Adalet Duyusu" bir başka rahatsız oluyor..
Türkiye'yi "Yollarında adam öldürmek serbest" bir ülke olmaktan çıkarmalıyız..
Yasa koyucumuz hassas olmalı.. Savcılarımız, yargıçlarımız hassas olmalı.. En çok da biz medya, hassas olmalıyız..
160'la gidenlerin, ehliyetsiz, sarhoş direksiyona geçenlerin adam öldürüp serbest kalmaları, mesela, Fransa, İngiltere, Almanya'da olsaydı (Hani girmeye çalıştığımız Avrupa ülkeleri) oranın medyası, üçüncü sayfada tek sütun haber mi yapardı, yoksa rezaleti günlerce izleyip gökkubbeyi bu durumu yaratanların başına mı geçirirdi?..