Gencay Hanım (Gürün) gene bizi bol bol güldürdü.. Allah da onu güldürsün derler ya.. Öylesi..
Tiyatro İstanbul'da "Aşkın Yaşı Yok"u seyrettik.. Neco ve arkadaşları galaya beş gün kala terk edince oyunu kısa zamanda hızla toparlamak zorunda kalmışlar.. Perde açılmalı..
Ve de ne başarılı toparlamışlar.. Pierette Bruno'nın oyunu, sabun köpüğü bir konu.. Babanın gözü dışarda.. Evdekileri unutmuş.. Genç bir kızla kırıştırıyor.. Oğul da, annesini ikna edip bir plan yapıyor, gözlerini yeniden karısına çevirmesi için.. Gerisini tahmin edersiniz..
Bir Demet Tuncer izledim, anne rolünde.. Olmaz böyle şey.. Şarkı söylüyor alkış alıyor.. Dans ediyor, alkış alıyor.. Oynuyor alkış alıyor.. 10 parmağında 10 marifet.. Neco'nun, söylenenlere göre beğenmeyip bıraktığı baba rolü çok şirin.. Kısa zamanda hazırlanmasına rağmen İsmet Üstekin müthiş..
Adlarını ilk defa duyduğum gençler, Deniz, Erkan ve Aybüke de çok şirinler sahnede..
Oyunu büyük usta Nedret Güvenç sahneye koymuş.. Abartmadan, sulandırmadan.. Her taş yerli yerinde..
Gencay Gürün, sadece çevirmen değil.. Uyarlayıcı.. Bize fazla gelecek diyalogları atabilen biri.. Tiyatroyu da seyirciyi de iyi biliyor çünkü..
Hale Eren'in kostümlerine de bayıldım.. Yılların ustası tabii.. Nasıl olacaktı ki?..