Dikkat ediyor musunuz, yılbaşlarının klişe haberi "Çam katliamı" son yıllarda görülmez oldu. Kesilmiş çamlarla dolu bir kamyon resmi.. Altında ağıtlar.. Bu ağıtları yazanların evinde çamlar..
Sade bizde değil.. Dünyada da öyle durum..
Noel zamanı gelince, çam pazarı açılırdı, Avrupa ve Amerika'da..
O zaman devletin verdiği döviz üç otuz para olduğu için, Türk öğrenciler de noeli çok severlerdi. Part time işe girip çam satar ve alıcının evine taşıyıp birkaç dolar da kazanırlardı. Cüneyt Ağabey'in öğrencilik anılarında, noellerin yeri ayrıdır mesela..
Peki ne oldu da bu katliam bitti?.. Hayır mesele çevreye daha özenli olmak değil. Özellikle uygar ülkelerde Yılbaşı Çamları özel korularda noelde kesilmek üzere yetiştirildiklerinden katliam falan olmazdı. Ama kırılan dallar, düşen iğne yapraklar, işi bitince atılması derken, teknoloji, hiç eskimeyen, her yıl kullanılabilen, yanma tehlikesi olmayan, çok daha gösterişli yapay çam ağaçları yapmaya başlayınca, canlı çamın pabucu dama atıldı.
Benim evimde mesela her yılbaşı kurduğumuz bir yapay ağaç var, birkaç yıldır. Yeni yılın ilk haftasında toplayıp kutusuna koyuyorum. Ertesi yılbaşına kadar..
Ferruh uğradı geçen gün.. Hani F&F süsleme şirketi patronu olan arkadaşım..
"Sana bir çam yapalım" dedi.. Meğer, düğün, dernek, davet derken Yılbaşı süslemelerine de girmiş.. "5 metreye kadar harika çamlarımız var" dedi..
"Bir" dedim.. "Geç kaldın.. Millet çamını dikti bile.. İkincisi.. Benim çamım zaten var.." Süsleme işinde pazar hızla gelişiyor, rekabet büyük.. Her defasında farklı şeyler yapmak zorundasınız.. Ferruh'un ömrü de Amerika'da geçiyor nerdeyse.. İşin doruğunda Amerikalılar var.. Onlar buluyor, Ferruh seçip getiriyor..
Yasemin'i kurtarmak için.. Hâlâ çam dikmek istiyorsanız: 0 212 296 76 67