Geçtiğimiz yıl yayınlanan "Aşk, Seks ve Kadınlara Dair" isimli kitabında kentli kadının yatak odasına dalan Gelişimci Kardeşim, Duygu'nun öğrencisi, iflah olmaz feminist kardeşim Seda Kaya Güler, ikinci kitabı "İş, Aşk ve Kadınlara Dair"de çalışmak isteyen, kariyer peşinde koşan kadınların iş hayatında yaşadıklarını anlatıyor.
Hemcinslerinin büyük bir çoğunluğu ev kadınlığıyla yetinirken, onlar neden dışarıda da çalışmayı tercih ediyor?
Çalışırken yollarına kimler çıkıyor?
Engelleri yıkmak için ne yapıyorlar? Yine 10 kadın var kitapta. Gazeteci, bankacı, yönetici, akademisyen, girişimci, kendi işinin sahibi olanlar.
Görünen o ki (Tabii Seda'ya göre görünen o ki) çalışan kadının işi hakikaten zor. Çünkü aslında çalışması istenmiyor. Ailesi, kocası, çevresi ve de toplum onu önce anne ve eş olarak görmek istiyor. Evleninceye kadar izin veriliyor eğer çok istekliyse çalışmasına. Hevesi geçsin diye bekleniyor. Kararlıysa, evini, eşini ve çocuğunu asla ihmal etmemesi şartı koşuluyor. En ufak bir aksaklıktan kadın sorumlu tutuluyor.
Doğduğundan beri suçluluk duygusu duymaya alışmış olan kadın da kendini suçluyor, kendini sorguluyor ve en ufak bir pürüzde evini, işine tercih ediyor. Dolayısıyla en büyük engel kadının kendisi.. Kendi kendini frenliyor üzerindeki baskıdan dolayı. Zaten aşk en büyük zaafı kadının..
Aşık olduğunda gözü ne ailesini ne de kariyeri görüyor. Kocasının her dediğini yerine getiriyor. İş dünyasına egemen olan erkekler de şartlar koyuyor çalışmak, özellikle yükselmek isteyen kadının önüne. Diyorlar ki:
1-Öncelikle güzel olacaksın, her zaman bakımlı ve şık ve de seksi! Benim gözümü ve gönlümü açacaksın.
2- Akıllı ve becerikli olacaksın. Verilen işi hemen yerine getireceksin. Ve benim sözümden dışarı çıkmayacaksın.
3-Benim üstünlüğümü kabul edeceksin. Benim yerime oynamayacaksın. Yerimi ve yerini bilirsen, bu özelliklere de sahipsen, seni istediğin yere getiririm. Kapılar sonuna kadar açılır.
4-Ama beni geçmeye çalışırsan, seni ilk fırsatta harcarım..
Kadınlar da kadınların yükselmesini istemiyor. Erkek yöneticiyle çalışmaktan rahatsız olmayan kadınlar aynı konumdaki bir kadından emir almayı gururlarına yediremiyorlar. Üstelik kadın yöneticinin varlığı, kendi başarısızlıklarını ortaya çıkarmaya yarıyor. Kadınların erkek yöneticileri tercih etmesinin bir nedeni de, erkekleri daha kolay idare edebilmeleri, aynı dilden konuştukları kadınlarla baş edememeleri.
Dolayısıyla çalışan kadının işi zor, başarılı olmasını istemeyen pek çok rakibi var.
"Dolayısıyla başarılı kadınlar alkışı erkeklerden daha çok hak ediyor..." diyor Seda.. Okuyun kitabı, bakalım siz ne diyeceksiniz?.