Evvela Lasalle.. Kanada merkezli ve Moda esaslı bir eğitim merkezi. 18 ülkede şubesi var. Birisi Türkiye'de..
Bu yıl mezun olan 20 öğrencinin tasarımları sunuluyor.. Uğurkan Erez hemen kendi kadrosu, güzel seçilmiş müzikleri ve keyif veren koreografisi ile işin başında.. Uğurkan'ın tek eksiği var.. Mankenler değişiyor. Yeniler geliyor.. Bıkıp usanılanlar var.. Değişim şart.. Uğurkan fazla dışa, yeniliğe açılmıyor.. Böyle olunca, gelinlik gibi bir masumiyet, bekâret simgesi kılığı, famfatale giymesi gereken biri taşıyor ve yürürken tebessüm yaratıyor. Okul iyi.. Gördüğüm tasarımların hemen hepsi aklı başındaydı. Başka bir randevum yüzünden sonuna dek kalamadım ama gördüklerim fikir sahibi olmama yetti.
Özellikle, tesettürlü iki tasarımcısının giymeyi hayal bile etmeyecekleri türde çılgın, dişi ve dekolte kılıklarına bayıldım.. (Ahmet Hakan şimdi bu cümleden de bir yazı çıkarır.)
Beni en çarpan koleksiyon Fatih Sezer'in derileri oldu, ki bilirsiniz ben deriyi pek sevmem..
Ve sadece bu koleksiyonda tek bir kıyafetle podyumda yer alan Tuğçe de geceyi süpürdü.. Müthişti Tuğçe.. Müthiş..
Sinem Güven, artık tümüyle asli işine döndü.. Onu izlemek ayrı bir zevk, ayrı bir keyif..
Bir de.. Burçin Yılmaz, niye manken olarak podyumda yer almaz, dedirtti, Ertekin'le bana..
Lasalle okulunu ziyaret edeceğim.. Burada tanıtılmaya değer işler oluyor..