Atina'da iki altın ve bir bronzumuz var. Size göre olimpiyatlara nasıl başladık?
Biz olimpiyatlara geleneksel olarak iyi başlarız. Olimpiyatlarda açılış sporu halterdir, ardından güreş gelir. Biz de bunlardaki madalyalarla üst sıralarda yer alırız. İlk haftanın bol madalya dağıtan sporu yüzmede de madalyalar belli ülkeler tarafından yoğun şekilde paylaşıldığı, dağılmadığı için ve olimpiyat sıralaması altına göre yapıldığı için biz bir hafta falan ilk beşte gideriz. Sonra diğer sporlarda madalyalar verildikçe, biz de güreşten sonra hiç madalya alamadığımızdan arkalarda kalırız. Şimdi Atina'da güreş sona atılmış. Bu defa sonlarda da madalya şansımız olacak. Ayrıca sonlarda atletizmde de madalya şansımız var. Türkiye ilk üç günü sıralamada ilk beşte bitirdi. Eğer Sapunov- Şahmuradov günleri olsaydı güreşte de en az 4-5 altın madalya çıkarıp olimpiyatların sonunda ilk 10 arasında dahi yer alabilirdik. Ama ne yazık ki güreşimiz artık eski düzeyde değil. Dünya otoritelerini takip ediyorum Türkiye'ye altın madalya şansı veren dahi yok.
* 66 sporcuyla Atina'dayız. Yetkililerin ağzından 10-15 madalya hedefini duyduk. Bu hedef tutar mı?
Zor. Madalya olarak belki olur ama ben altınları dikkate alıyorum. Bütün sporlarda birinciliktir esas. İkincilik, üçüncülük o an sevindirir ama ertesi yıl unutulur, sadece birinciler kalır piyasada..
* Atletizmde altın hasreti biter mi?
İlk defa atletizmde, hem de iki altın madalya adayıydık. Ne yazık ki Süreyya'yı olimpiyata getirmeyi başaramadık. Şimdi de iki madalya şansımız var. İkisi de Elvan. İkisi de altın olabilir. Ama olimpiyatın havası bambaşka. Elvan ilk defa olimpiyatta ve büyük baskı altında yarışacak. Özellikle 5 binde rakipleri kendi doğduğu, büyüdüğü ülkenin atletleri. Onun ilave stresi var. Bin 500 metreye Süreyya olsa daha rahat girecekti. Şimdi bu mesafede de bütün sorumluluk onun sırtında. Bin 500'ü, üç 5 bin yarışı sonrası koşacak. Bünyesine bakınca zayıf bir genç.. Bu bünye bunu nasıl kaldırır? Hocası Ertan Hatipoğlu kaldırır diyor.. İki mesafede de Elvan'dan daha iyi derece yok bu yıl.. Artıları ve eksileri çok var. İki altın da olabilir, karavana da olabilir.
* Ya diğer branşlar ve sporcularımız?
Eşref'in finalde yarışması benim için başarıdır. Boksta altın madalya adayımız yok. Bronz tamamen bir kura işi, şans işi.. Ne olmadık boksörler bronz aldı geçmişte.. Ama boks ve okçulukta çok büyük gerileme yaşıyoruz. Okçulukta Sidney'de gerilemeye başladığımızı gördük. Atina tükeniş oldu. Atıcılıkta Oğuzhan'dan ümitliydik. Ama genç ve tecrübesiz olunca olimpiyat büyük ağırlık. Hele atıcılık gibi bir milimin onda biri saptırma ile puanın 10'dan 7'ye düşüyorsa. Oğuzhan daha çok genç. Geleceğinden ümitliyim ama okçuluk ve boks büyük hayal kırıklığı yarattı. Caner de, Uğur da çok iyi federasyon başkanları ama ikisinin de radikal tedbirler alması gerek. Yelkendeki ümidimiz Enver Sidney'deki gibi istikrarsız yarıştı. İstikrarı bulsa madalyası kesin.. Bir yarışta ilk üçün içinde, öbüründe en gerilerde.. Sidney'de de aynı yanlışları yapmıştı. Ben burada Sidney'deki hataları tekrarlamaz kürsü gelir diyordum. Yüzmede yıllardır süren bir aldatmaca var. Birtakım isimleri şişiriyor, daha birinci turda kılpayı falan değil, 35'inci, 46'ıncı falan olarak eleniyoruz. Demek ki bu kadar gürültü patırtı palavra. Türkiye'de doğru dürüst yüzücü yok.