UEFA, ileride tüm futbol sahalarının yapay çimden oluşması yolunda bir deneme yapmaya karar verdi ve sekiz pilot ülkede sekiz pilot saha belirledi. Buralara yapılacak yapay zeminler için kaliteyi belirledi. Bu kaliteye sahip firmalara belgeler verdi, yapılacak zeminlerin giderlerine büyük ölçüde katılacağını da açıkladı.
Ülkelerden biri Türkiye, kent de Denizli idi.
Bu işler iki yıl önce yapıldı.
Türkiye Futbol Federasyonu UEFA koşulları ile ihaleyi açtı.
Firmalar zaman ve para harcayarak hazırlıklarını yaptılar. Kapalı zarflarını verdiler.
Federasyon zarfları açmadan iade etti ve hiçbir gerekçe göstermeden "Bir yıl erteledik" dedi.
Bu yıl başında yeni ihale açıldı. Yeniden zaman, yeniden paralar harcandı. Nisan ayı sonuna kadar teklifler toplandı. Ama 10 Mayıs'ta, zarflar bir kez daha iade edilip bu defa ihalenin iptal edildiği bildirildi. Gerekçe.. UE
FA, Türkiye Futbol Federasyonu'na projeye maddi yardımda bulunmayacağını belirtmişti.
Şimdi ayıba, şimdi utanca, şimdi rezilliğe bakar mısınız?.
UEFA Türkiye'yi pilot bölge seçmiş.. "Her şey benden" demiş.. Biz bir ihaleyi becerememişiz. Ertesi yıla ertelemişiz, kafamızdan.. Bunu yaparken de UEFA'ya danışmak, sormak, izin almak, haber vermek gereği duymamışız. Bir yıl sonra başvurduğumuzda ise UEFA "Geçti Bor'un pazarı.." demiş.. "Siz bizimle dalga mı geçiyor sunuz?.."
Dışarıda UEFA, içeride seni ciddiye alıp, zaman ve para harcayan kurum ve kişilere rezil olmanın, onları iki yıldır uğraştırdıktan sonra, hem de suçu UEFA'ya atarak işten vazgeçmenin adı yöneticilik ise, ben Mekteb-i Mülkiye'de boşuna okudum, bunca yıl..
Futbol Federasyonu Başkanı olmak için "Orta terk" yeterli..