İSPANYA'DA bize tahsis edilen minibüsün önünde otururken, şöförün tam önünde kilometre çizelgesinin üzerine konmuş bir yazı altındaki İspanyolca iki sözcük dikkatimi çekti. Resmi tahmin etmem güç olmadı.. Şöförün küçük kızı.. Lafı bizim mihmandara sordum..
"Koşma baba" yazıyormuş..
"Ne güzel" dedim içimden..
"Dönünce bunu yazmalıyım.. Bizim ülkede de yerleştirelim bu güzel geleneği.. Faydası olur.."
Yazmama kalmadan olayı yaşadık..
Bir, topu topu bir dakika için yedi çocuğu öldürdü servis şöförü..
Ölenlerden biri kendi oğlu. Yaralılardan biri kendi kızı..
Yani.. Fotoğrafı boş verin.. Çocuklarının kendisi arabada iken bile umursamıyor insanlarımız..
Ve de benim sevgili medyam, insanı değil, devleti suçlamakla meşgul.. Efendim geçitte
engel olsaymış..
Olsa ne yazar?.. Olsa ne yazar?..
Bu ülke insanı ille de güdülmek zorunda mı?..
Kendi beyni, kendi izanı, kendi sorumluluğu, kendi sevgisi, ruhu olmayanları nereye kadar güdebilirsiniz?..
Medya bunun farkında mı?..