Monday Morning Syndrome derler tıp dilinde.. Pazartesi Sabahı Belirtisi.. Fiziği ve ruhu ile tatil havasındaki vücudun çalışma temposuna birden giremeyişi hatta kalp krizlerine varan aksamalara sebeb olurmuş da..
Oysa ben pazartesi günlerini ayrı sevmeye başladım..
Çünkü bir süredir her pazartesi öğleye doğru odamın kapısı açılmaya ve içeri Semih Ağabey girmeye başladı.. Semih Balcıoğlu.. Bunun ne demek olduğunu Semih Ağabey'i bilenler bilir.. Dünyanın en neşeli, en keyifli sohbetidir, onunla konuşmak. İnanın, profesyonel uzmanlardan daha hızlı ve daha başarılı havanızı değiştirir, dünyaya gülerek bakmaya başlarsınız..
40 yılı aşan dostluğun Semih Ağabeyidir o..
Bu pazartesi elinde bir kitapla geldi..
"Güle Güle İstanbul!.."
"Bu kaçıncı kitap Semih Ağabey" dedim..
"26'ncı" dedi..
Oturup beş dakkada Beşiktaş çiziktirsen kolay.. Ama ben Semih Ağabey'le yıllarca ayni çatı altında yaşama mutluluğuna erişenlerdenim..
O benzersiz çizgilere geçmeden önce düşünür Semih Ağabey.. Lafın gelişi değil.. Semih Ağabey bir düşünürdür.. Filozof.. Çizgileri ile felsefe yapar.. Bu yüzden bakarken siz de düşünürsünüz uzun uzun..
Böyle çizdiğin zaman 26 kitap, 26 albüm zordur dostlar, zor..
Semih Ağabey, gözlerimizin önünde yok olup giden İstanbul'un güzelliğine ağıt yakmış bu kitabında "Güle Güle İstanbul" diyerek..
Önsözde Yaşar Kemal, koca usta, diyor ki..
"Giden güzelle, gelen çirkinin insanlığın yüreğindeki çelişkisi onulmaz bir acıdır. Bir son çaresizlikte insanın elinde bir ölüme gülümsemekten başka bir şey yoktur. Semih Balcıoğlu'nun bu kitabı bir ölünün başında durup ona gülümsemedir. Gülümsemenin sonsuz acısının bir çığlığıdır.
Bütün insanlığın yüzyıllar boyunca nazlayarak yaptığı bu şehri, alınterini, göz nurunu, yeni gelen yabancılaşmış insanlar, barbarlar bir anda yıkmışlar, yerine çirkinliğin tapınaklarını, apartmanlarını dikmişlerdir. Giden gitmiş, gidecektir, ama gelen böyle mi gelmeliydi?."
Dünyayı gezdim, bir İstanbul daha görmedim. Yaşar Kemal haklı.. Barbarca içine ettik şehrin..
Ama kalan hâlâ güzel.. Doğa ve tarih öyle güzellikler bahşetmiş ki İstanbul'a, bitirememişiz..
Semih Ağabey'in çizgileri hiç değilse kalanı korumak için ele ele gönül gönüle vermemizi sağlar mı bilmem..
Bildiğim.. Hiç değilse düşündürür..
Düşünmeye başlamak, pek çok başlangıcı peşinde sürükler..
Eline sağlık Semih ağabey.. Beynine sağlık..
İstanbul için teşekkürler..
***
Semih Ağabey,
Kitabının çıktığı gün, tesadüfe bak, İstanbul'a yeni bir Belediye Başkanı, Şehremini seçildi. "Güle Güle İstanbul" Kadir Topbaş'ın hem yatağının başucunda, hem çalışma masasında, elinin hemen altında durmalı, bu görevde kaldığı sürece..