At bizim, avrat bizim Silah bizim, şan bizim.. Namus belasına kardaş Yatarız zindan bizim!.. Bilmem neden, Cem'in her şarkısını severim de, bunu başka severim.. Bundaki o meydan okuyuş havası bir de Dadaloğlu'nda vardır.. Cem öyle gürler ki yer gök inler.. Belimizde kılıcımız Kirmani, Taşı deler mızrağımın temreni. Hakkımızda devlet etmis fermanı, Ferman padişahın, dağlar bizimdir. Belki de Cem'in o kafa tutan gürleyişine bayılırım ben.. Sanki o gürleyiş için yaratılmış sesine.. Cem Karaca ile yolum iki kere çok yakın kesildi.. İlkinde ikimiz de dünyada yoktuk.. Ülkü Tamer Radikal'de tatlı tatlı tiyatro anılarından söz eder.. Bir defasında, zaman dünyalar güzeli Toto Karaca'dan nakletmişti.. Antep'te turnedeler.. Oyunun ortasında tiyatronun sahnelendiği sinemanın kapısı ardına kadar açılmış.. Genç bir subay atla dalmış içeri.. Toto'yu kaçırmak için.. "Toto'yu kaçırmak için değil" diye açtım telefon Ülkü'ye.. Kaçırmak istese ona kimse engel olamazdı. Çünkü o Çerkez delikanlısı Deli Fuat Teğmendi.. Benim babamdı.. Kaçırmak için gitseydi, bugün ne Cem olurdu, ne de ben.. Babam kültüre, sanata çok meraklı.. Yer ayırtmak için haber salmış, tiyatroya.. "Deli Fuat" diye namı var ya.. "Olay molay çıkarır" diye yer vermemiş, atlatmaya kalkmışlar.. Deli Fuat bu.. "Öyle gelmezsem böyle gelirim" diye basmış tiyatroyu.. Atla.. İkinci kesişmemiz Köln'de oldu. Vatandaşlıktan çıkarılmış. Hakkında davalar var 12 Eylül döneminden kalma.. Yurda dönemiyor.. Vatan hasreti ile Alaman ellerinde her gün bir daha ölüyor.. Oturduk uzun uzun konuştuk.. "Dönmezsem ölürüm Hıncal" dedi.. Geldim.. Özal devri.. Adnan Kahveci dostum.. Büyük kültür sanat dostu.. Bilirim.. Koştum ona.. "Cem" dedim, "Dönmek istiyor.." "Hükümet, vatandaşlığa dönme, kararname işlerini bana bırak.. Sen iyi bir hukukçu bul ki, döndüğünde kapıda tutuklanmasın. Sürünmesin.." dedi. Buldum.. En iyisini buldum.. Baro Başkanı idi o zaman. En yakın dostlarımdan.. Turgut Kazan.. "Çözerim" dedi.. Verdim Cem'in Alaman numarasını.. Turgut, tereyağından kıl çeker gibi çekti, Cem'i Köln'den, vatana.. Vatandaşlığa dönüş kararnamesini de Adnan Kahveci çözdü.. Sıla bitti.. Hasret bitti.. Ama Cem'in de devri bitmişti.. Ülkede artık yeni bir müzik modası, gençlerin yeni starları vardı.. Cem'i eski zafer günlerine döndürmeye bizim gibi nostaljik takılanların sayısı yetmedi.. Türkiye'yi sarsan Cem, gözden ırak, gönülden ırak, sessiz sedasız bir yaşama düştü.. O gürleyen, o gürlemek için yaratılan ses meydanları, salonları bir daha gümbür gümbür gümbürdetmedi..
***
Dadaloğlum bir gün kavga kurulur, Öter tüfek davlumbazlar vurulur. Nice koçyigitler yere serilir, Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir. Bir koçyiğit daha yere serildi.. "Kalan sağlar bizimdir" be Cem.. "Kalan sağlar bizimdir.."