Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

İhtiyar heyeti

Milli maç arası G.Saray'a yaramadı galiba
Yaradı. G.Saray kaç maçtır haketmediği galibiyetler aldığı için Fatih Terim, takımın ihtiyacı olan radikal değişiklikleri bir türlü yapamıyordu. Denizli'nin bu tokadı Terim'in ve de G.Saray'ın ayılmasına sebep olabilir. G.Saray haftalardır dökülüyordu. Ama maç kazanıyor diye gerçekler balçıkla sıvanıyordu. Şimdi takke düştü kel göründü. Fatih Terim G.Saray'ın son maçlarını inceleyince görecektir ki, böylesine zavallı bir savunma, böylesine kötü bir orta saha ve böylesine gol atmaları tesadüfe kalmış forvetlerle iyi top oynanmaz.


Sahadaki kadronun yaş ortalaması biraz yüksekti

Fatih Hoca'yı anlayamıyorum. Gerçekten anlayamıyorum. Geçen sene takımın başına geldiğinde, "Gelecek 10 yılın G.Saray'ını yapıyoruz" demişti. Ve bu sözlerini hiç geriye almadı. Sahaya bakıyorsunuz. G.Saray'da bir yığın dökülen yaşlı var. Pırıl pırıl gençler 18'e giremiyor, hatta İstanbul'da bırakılıyor. Bülent ve Frank De Boer'un yan yana oynayamayacaklarını, birbiriyle hata yapmakta yarışan bu iki adamı birlikte takıma koymanın intihar olduğunu Fatih Terim'in görmesi için daha ne lazım? Sol tarafa bakın. Ümit verecek adam Hakan Ünsal. İkinci devre takımı kurtarmaya giren adam Abdullah. Ve G.Saray'ın gerçekten gelecek 10 yılında oynayacak pırıl pırıl gençler Ömer, Orhan Ak, Suat Usta ortalarda bile yok. Küstürülüyorlar, moralman yıkılıyorlar. Ben İstanbul'da, ben tribünde olacağım ve Fatih Hoca, Abdullah'la Hakan Ünsal'la, Bülent'le, Frank De Boer'la oynayacak. "Lanet olsun" demez miyim? 30 saat yol yorgunu Mondragon, sahaya çıkarken kenarda bırakılan Aykut'un yerinde olsam ne düşünürüm? Fatih Hoca'ya soruyorum. Sen bu gençlerin yerinde olsan artık hocana inancın, güvenin kalır mı? İhtiyarlar Heyeti, hata üstüne hata yaparken, takımı eksik oynatırken kenarda oturan gençler sıranın bir gün kendilerine geleceğine inanırlar mı? Fatih Hoca, G.Saray'ın gelecek 10 yılı dediği gençleri kaybediyor. Fatih Hoca'nın sözleriyle icraatı birbirini tutmuyor. Bu gençleri oynatıp yenilse tahammül edilir. "Bu çocuklar olacak. Sabretmek lazım" dersin. Ama Abdullah'la, Hakan'la, Bülent'le, De Boer'la yenilince söylenecek hiçbir şey yok.

Gollerde savunma hatalı mıydı?
Yenen ilk golde en uzun boylu adamın yanında bir karış kısa De Boer duruyor. Ersen Martin bomboş vuruyor. Ders alınmıyor. İkincide Kratochvil'in yanında kimse yok. Sahada ne yaptığı belli olmayan Hakan Şükür, rakip stoper kornere vurmaya gelirken en azından onun yanında olmayı düşünemez mi? İki yan top, iki aptalca gol! İlk yarı 5 olurdu. Mondragon iki harika top çıkardı, bir top direkten döndü. 3 pozisyonu Denizlililer akla hayale gelmez beceriksizliklerle kaçırdılar. İkinci yarıda Denizli'nin pili bitince G.Saray oynarmış gibi göründü. Ama bu kadar uzun süre rakip sahada oynayıp bir tane pozisyon yaratamıyorsan oynamıyorsun demektir. G.Saray baskılıyken Denizli gol kaçırıyor. Bir kontratakta Mondragon, golü kırmızı kartla önleyebildi. Topun eline değip değmediği tartışılıyor. Mondragon'un gelişi faul. Ölçüsüz ve kontrolsüz saldırmanın cezası kitapta var. Bakın gelişine, ölçülü ve kontrollü mü?

Sabri'nin çıkması doğru muydu?

Maç boyu hiçbir işe yaramadan, bir tek adam eksiltmeden, bir topa doğru dürüst vurmadan, havadan, yerden bir pas vermeden takımı 9 kişi oynatan 2 adam var. Bratu ve Hakan Şükür. İkisini de çıkarsan G.Saray bir eksik hissetmez. Normali bu ikisinden birini alıp kaleye Aykut'u koymak. Terim, G.Saray'ın en iyi ve en önemli adamını oyundan alıyor. Sabri'yi aldı. G.Saray'ın sağ kanadı çöktü, hücum gücü çöktü, orta sahası çöktü. Buna rağmen Giray Bulak, şu son 2-3 dakika içine bıraktığı değişiklikleri 75'te yapmayarak G.Saray'ı affetti. Maç berabere bitsin diye elinden geleni yaptı. Ama futbol ilahları, Giray Hoca'nın gayretlerine rağmen Terim'in hatalarını bu defa affetmedi. Yine de bu mağlubiyetin G.Saray'ın yararına olduğuna inanıyorum. Çünkü Fatih Hoca'yı doğru düşünmeye sevkedebilir. Bu yenilgi, ara transfer için hâlâ ciddi bir hamle yapmayan başkan ve yönetimin aklını başına getirebilir.

G.Saray'ın golü de ilginçti.
Bu arada G.Saray golü atmadı. Denizli kalecisi kendi kalesine attı. Golü atanı alkışlamak yerine tokatlamak gerekiyordu. Hakan Şükür ortada bomboşken çizgiden şut atacaksın. Kaleci bacak arasından kendi kalesine atınca da marifet yaptığını zannedeceksin. Böyle şey yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA