Osmanlı'ya uzun yıllar başkentlik yapan Sultanlar ve Evliyalar şehri Bursa'yı derinlemesine gezdik. Tarihi yapısı ve kültürüyle Unesco tarafından "Dünya mirası" kent seçilen Bursa'nın tarihi hanlarını, çarşılarını Sabah ekibi olarak arşınladık. Koza Han'a hayran kaldım. Birbirine zincir gibi bağlanan çarşılar göz kamaştırıcıydı. Osmanlı Devleti'nin 4. Padişahı Yıldırım Bayezid tarafından 1396'da yaptırılan 20 kubbeli Ulu Cami tam bir sanat şaheseri. Görkemli yapısının yanı sıra içindeki 18 köşeli şadırvanı ile 21 hattat tarafından yapılmış 45 levha ve 87 duvar yazısı var. Bursa'yı ziyaret edecekler mutlaka Ulu Cami'yi görmelidir.
Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı'daki Uluabat gölünün heybeti denizi andırıyordu. Duydum ki; hafta sonları Uluabat gölü kahvaltı yapmak ve balık yemek için çevre illerden gelen ziyaretçilerle dolup taşıyormuş. Gölde saltanat kayıklarıyla gezi bile yapılıyor.
Dünyanın "Yaşanacak 100 şehir" arasında ismi olan tek şehir Bursa'nın Osmangazi Köprüsü'nün açılmasından sonra konumu "İpek yolu" gibi olmuş. Bursa halkı havaalanı olarak yakın Yenişehir'i değil Sabiha Gökçen'i kullanıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Sabiha Gökçen'e günde 18 otobüsle hizmet veriyor. Arabayla 45 dakikada, otobüsle 1 saat 10 dakikada gidiliyor. 3586 metrelik dev Orhangazi tünelinin yarattığı kolaylık İzmir'e gidiş yolunu da kısaltıp rahatlatacak.
Başta otomotiv ve tekstil olmak üzere güçlü bir sanayiye sahip Bursa'nın "Hiperaktif" bir Belediye Başkanı var. 11 ay önce Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından göreve atanan Alinur Aktaş "İşkolik" bir karaktere sahip. Başkan Aktaş, Bursa'yı koltuktan aldığı güçle değil, yüreğiyle, cesaretiyle, kararlılığıyla, halkın içinde yaşayarak yönetiyor. Geceleri herkes uyurken Başkan Aktaş, Bursa'nın semtlerinin eksiklerini görmek ve gidermek için arabasıyla turluyor. Halkın içinde korumasız dolaşırken, halkla kucaklaşmaktan mutlu oluyor. Bursa'nın en önemli sorununun trafik olduğunu bilen Başkan Aktaş başlattığı "Akıllı kavşak" uygulamasıyla şehre nefes aldırıyor.
Bursa tam bir futbol şehridir. Yıllardan beri hep "Milli maçlar Bursa'da oynansın" diye diretirim. Bursa'da Almanya'yı, Hollanda'yı dize getirdik. EURO 2000'e Bursa'da İrlanda ile berabere kalarak gittik. Bursa seyircisi çok ateşlidir ve Milli Takım'ı asla kulüp taraftarı zihniyetiyle değil tam bir "Milli ruhla" destekler.
İlk kez gördüğüm yeşil renklerle bezenmiş "Timsah Arena" insanı büyülüyor. 35 bin kişilik stadın içine girdim. Tribünler insanın üzerine üzerine geliyor. Tutkulu Bursa taraftarlarının ve özellikle "Teksas" grubunun yer aldığı kale arkalarında tek bir loca bile yok. Şampiyonluğa oynayan bir Bursa takımı yaratılır ve tribünler dolup taşarsa bu Timsah Arena'dan rakipler kolay çıkamaz.
Her kulüp gibi Bursaspor'un da mali sıkıntıları var. Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş formaya verdiği göğüs reklamı dışında kulübe nefes aldıracak mali destekler de yapıyor. Kulüp Başkanı Ali Ay sohbetimizde, "Pahalı transferleri rafa kaldırdık. Bu sezonu atlatırsak gelecek yıl rahat oluruz. Çünkü altyapımızdan en az 4-5 yetenekli oyuncumuz takıma katılacak" dedi.