Bazı dibe vuruşlar parlak yükselişlerin habercisidir demiş Shakespeare... Galatasaray, son üç sezonun en kötüsünü geçen yıl yaşadı. Ligi 46 puan ve eksi 5 averajla sekizinci bitirdi. Yeniden yapılanan sarı-kırmızılılar, bu sezon 19 haftada 13 galibiyet, 4 beraberlik, iki yenilgiyle 43 puan topladı. 35 gol atıp 14 gol yedi. +21 averajla liderlik koltuğunda oturuyor. Galatasaray, geçen sezon bu puana 33. haftada ulaşabilmiş; 13 galibiyet, 4 beraberlik, 16 yenilgi almıştı. Galatasaray, skorda geriye düştüğü maçlarda Terim ile geri dönüşler yaşar. Asıl önemli geri dönüş puan cetvelindekidir. Bu yükselişin baş mimarları Başkan Ünal Aysal ve yönetimi ile teknik direktör Fatih Terim'dir. Florya'da kaybolan disiplini yeniden oluşturan, sevgisizliği sevgiye dönüştüren, futbolcuların dostluk içinde çalışmasını sağlayan Terim, Galatasaray'ın dipten zirveye tırmanmasını sağladı. Yapılan 10 transferin yanında Semih Kaya ve Emre Çolak gibi iki genci de takımın bankoları haline getirdi. Birçok kulüp büyük paralar vererek gelecek vaad eden isimleri kadrolarına katmalarına rağmen, Terim'in Emre ve Semih'ten aldığı verimi yakalayamadı. İsim verip polemik yaratmayalım. Emre ve Semih'in yanına Mertan, Okan ve Berk Yıldız'ı da eklemeye hazırlanan Terim'in, Yiğit Gökoğlan'ı da "A Milli" statüsüne yükselteceğine inanıyorum. Göreceksiniz; Terim'in yeni yarattığı Galatasaray'ın içindeki yerli oyuncular, 2014 Dünya Kupası grup elemelerinde A Milli Takımımız'ın bankoları olacaklar. Atalarımız boşuna "At sahibine göre kişner" dememiş.