Takke düştü kel göründü. Son 20 yıldır Galatasaray'ın hiçbir sezon bu kadar erken şampiyonluk yarışından koptuğuna tanık olmadım. Bu kötü tablo yönetimin transferdeki futbolcu seçiminde yaptığı yanlış tercihlerin görüntüsüdür.
Galatasaray formasının ağırlığını kaldıramayacak, çapsız, hedefleri olmayan ve kalite noksanı oyuncuları alanlar yaşanan iflasın baş sorumlusudur. Her kötü gidişten sonra günü kurtarmak adına faturaları hocalara kesip futbolcuları pas geçen zihniyet Galatasaray'ı bugünlere getirmiştir. Rijkaard için "Devrimdir" diyen ve Hollandalı hocanın kalite ve oyun zekası konusunda söylediklerine kulak kabartmayan, istediği oyuncuları almayan ve Rijkaard'ı gönderen yönetim iğneyi kendine hiç batırmamış, yaşanan başarısızlıkta hep çuvaldızı başkasına batırmayı kurtuluş reçetesi olarak görmüştü. Manisaspor yenilgisi sonun başlangıcıdır ve yönetim için artık deniz bitmiştir.
Yönetim şapkasını önüne koyup karar vermelidir. Sayın Başkan Adnan Polat Galatasaray camiasının lideridir. Liderlik mazeretlerle yapılmaz ve asla başkasına devredilemez. Ya yaparsınız ya da yapamazsanız çekilirsiniz. Şu gerçek ki; Polat ve ekibi Galatasaray tarihine futbol performansı konusunda "En başarısız yönetim" olarak geçecektir.

YÖNETİM KENDİNİ ÇÖZEMEDİ
Galatasaray taraftarlarının oyunculara yönelik yaptığı "Sabrımız taşıyor. Adam gibi oynayın" tezahüratı takıma duymadıkları güvenin tepkisidir. Çünkü o taraftar "Benim takımım bu maçı geri döndürür" inancı içinde olmadığı için isyan etmektedir. Çıldırmaları, sahadaki oyuncuların yürekten yapmadığı mücadeleyedir. Ne yazık ki Galatasaray'ın elindeki malzemenin kalitesi budur. Bu kalitesizliğin mimarı ise saha kenarındaki kulübede değil, birkaç basamak yukarıda protokol tribününde bulunan yönetimdir. O yönetim, futbol takımındaki sorunları analiz edip çözmeyi geçin, kendi içindeki sorunları bile çözemeyen bir topluluktur.
Sadece Adnan Polat mı suçlu? Taraftarın hiç suçu yok mu? Geçmişte rahmetli Özhan Canaydın'a bu tribünler cephe almamış mıydı? O gün tribünleri yönlendirenler, yaşananlara sessiz kalanlar ve Canaydın'ı istifaya gönderenler şimdi aynı silahla vuruluyorlar: Adnan Polat istifa..
Ne diyelim? Kılıçla yaşayanlar kılıçla ölürmüş.