Galatasaray camiası ve taraftarı için "Kabus" dolu haftalar nihayet bitti. Galatasaray sezonu büyük bir başarıyla (!) üçüncü bitirdi.Galatasaray bu başarıda (!) Bursa'nın elini öpmelidir.
Galatasaraylı futbolcuların çıkışları ve inişleri futbolda "Tez" olarak ele alınabilir. Hiç unutmuyorum; 27 Eylül 2009'da UEFA'nın sitesinde Galatasaray oynadığı futbolla haftanın takımı seçilirken şu yorum yapılmıştı: "Rijkaard'ın Galatasaray'ı için şapkalarınızı çıkarın" 22 Haziran'da sezon açıp 23 Aralık'ta ilk yarıyı kapatan Galatasaray'ın oynadığı futbol ile ligde ve Avrupa'da aldığı sonuçlar UEFA'nın saygısını haklı gösterir. Ya sonra?
Ayakları tutulan, mücadeleyi unutan, Galatasaraylılık ruhunu kaybeden bir takım izledik. Sezon sonu lig tablosuna baktığımızda UEFA'nın "Şapkalarınızı çıkartın" diye övgü yağdırdığı 135 milyon Euro'luk Galatasaray'ın futbol performansı taraftarların yüzünü kızarttığı gibi, çıkarılan o şapkalar da utançtan yüzleri kapatmak için kullanılır hale geldi. Bu tabloda sadece futbolcular mı suçlu? Hayır..
RİJKAARD ZAAFLARINI ÖRTTÜ
Sezon başı, "Yedek kulübem zengin. Kapasiteli ve herşeye adapte olacak futbolcularım var" diyen Rijkaard davranışlarıyla, söylemleriyle kendi doğrularından saptı. Sezon başında formayı adaletli dağıtarak tüm takımın saygısını kazanan Rijkaard, Jo ve Dos Santos'a "Torpil" yapınca bu saygıyı kaybetti. Antalya yenilgisinden sonra yaptığı, "Sonuç kadro kalitesiyle ilgili" açıklama tamamen kendi zaaflarını örtmek içindi. Haklı bile olsa Rijkaard bu görüşünü yönetimle sezon bitimi paylaşabilirdi.
Galatasaraylı futbolcular, futbolda "Her oyuncu maçta sorumluluğunu bilerek ve neticeyi gözeterek oynamalıdır" ilkesini özellikle ligin ikinci yarısında hiç yerine getirmedi.
Galatasaray yönetiminin devre arası Nonda'yı gönderip alemci Jo ve Dos Santos'u "Kurtarıcı" gibi transfer etmesi takım içindeki huzuru ve dengeleri bozdu. Yönetim artık isme göre transfer yapmayıp, yeni sezon için karakterli ve Galatasaray ruhunu taşıyacak, yaşatacak oyuncuların peşine düşmeli.