Beşiktaş'ta başkan adayı Murat Aksu, yönetim kurulu listesini oluştururken ince eleyip sık dokuyor. Yıpranmamış, kariyeri yüksek, iş dünyasından önemli isimleri tercih etmeye çaba sarfediyor.
Listesine aldığı isimleri tek tek açıklarken de popülist bir yaklaşım sergilemiyor.
İlk olarak Cumhurbaşkanlığı eski Başdanışmanı ve RTÜK Kurucu Başkanı Ali Baransel'i açıklamıştı. Baransel'i iş dünyasının iki önemli siması Murat Akdoğan ve Yahya Kemal Gençer izlemişti. Aksu'nun listesinden son duyurulan kişi Bill Gates'in değer ve önem verdiği yöneticilerinden olan, Microsoft'ta Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkanlığı'na kadar yükselmiş Emre Berkin idi.
Aksu'yu, böylesine kıymetli isimleri yönetimine aldığı için kutluyorum. Türkiye'de birçok kulübe örnek olacak bir strateji izliyor. Seçimi kazanır, kazanmaz bilemem. Bu, Beşiktaş kongre üyelerinin vereceği bir karardır. Ama Berkin'in tanıtımı sırasında kullanılan bir ifadeye aklım takıldı:
"Murat Aksu'nun listesinde yer alan son isim; dünyada çok uluslu şirketlerde en üst kademeye yükselmiş ilk Türk profesyonel olarak da tanınan Emre Berkin oldu."
Berkin'in ilk Türk profesyonel olarak tanıtılmasının bazı isimlere haksızlık olduğunu düşünüyorum. Örneğin bugün Coca Cola'nın Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su olan Muhtar Kent, Viyana merkezli Ortadoğu ve Avrupa Bölüm Başkanı olarak 21 ülkenin sorumluluğunu 1991'de üstlenmişti. Yani Emre Berkin'in Microsoft'a girişinden (1993) iki yıl önce. Cem Kozlu da 2000'de Coca Cola'da 33 ülkenin sorumlusu olmuştu.
Burada Berkin'i veya Aksu'yu kınamıyorum. Aksu'nun gözünden kaçan küçük bir hata ya da kampanyasının iletişimini üstlenenlerin "bilişim sektöründe" ifadesini unutmuş oldukları kanaatindeyim.
Yine de, parmakla sayılacak kadar az çıkarabildiğimiz böylesine kıymetli uluslararası yöneticilerimize haksızlık yapmamaya özen göstermemiz gerektiğini düşünüyorum.