Galatasaray orta sahada zafiyet yaşarken yazılı ve görsel medyanın ortak görüşü "Rijkaard, Barış'ı neden oynatmıyor?" şeklindeydi.
Sivas ve D.Bükreş maçlarında ilk 11 şansını yakalayan Barış üst düzey futbol oynayarak Sarp ve Topal ile birlikte alkışları toplamıştı. Galatasaray, Diyarbakır'da ecel terleri dökerek kazanırken Arda'nın attığı galibiyet golünde Barış'ın topu orta sahadan Kewell'a çabuk aktarması çok akıllıcaydı. Diyarbakır'ın direnci düştüğü, Galatasaray'ın etkili olduğu zamanda Barış ne yaptı? Sarı kartı olmasına rağmen en kritik anda topa elle dokunarak takımını 10 kişi bıraktı.
Rakibi pozisyon gereği düşürür ya da topa elle zorunlu dokunabilirsin, buna kimse bir şey diyemez.
Barış'ın tehlike yokken yaptığı davranış tam bir şımarıklık. Ne yazık ki; iki maç üst üste iyi oynayıp övgü alan Türk futbolcusunun karakterinde şımarmak var. Barış sakın medyaya "Ben niye oynamıyorum?" diye yakınmasın.
ARDA TEK PASLA GÜZEL
Mustafa Sarp'ın yerine oynayan Ayhan, Sabri'ye attırdığı gol dışında Galatasaray'ın iki maçta orta alanda yakaladığı direncin dengesini bozdu, ayağa pas organizasyonunda fazlasıyla hata yaptı. Sık sık ileri çıkıp yerini terk ettiği için orta alanda derin boşluklar oluştu. Topal rakiple mücadele ederken hep yalnız kaldı ve hem kendi bölgesini hem de Ayhan'ın boşalttığı alanı kontrol etmeye çalıştı. Diyarbakırlı futbolcuların kafası Antep maçında kalmış olacak ki; Galatasaray'ın orta alanda bıraktığı boşluğu değerlendiremediler. Ziya Doğan'ın çalıştırdığı takımların en güçlü yönü fizik gücüdür. Ayman'ın yokluğunda Diyarbakır'ın fizik gücü yerlerde süründü.
Bu yüzden hızlı hücuma çıkamadılar. Galatasaray'ın en çalışkanı yine Sabri'ydi.
Üç maçtır sahada 90 dakika oynayan Kewell, Galatasaray'ın aklını ayaklarına taşıyarak oynayan en etkili oyuncusuydu. Arda'nın koşu yoluna kafayla bıraktığı ve gol olan pası akıl doluydu.
İlk yarı Diyarbakır'ın sol beki Basem'in agresif oyunu karşısında öfkelenen ve sürekli rakibini geçmeye kafayı takan Arda'nın bu tutumu kendine ve takıma zarar verdi. Ancak Arda ikinci yarı oyunu geniş alanda oynayıp ayağında top tutmaktan vazgeçip, tek pas oynamaya başlayınca etkili oldu, Galatasaray'a hücumda derinlik kazandırdı.