Ankara'da ikinci yarı temposu yüksek, mücadele gücü üst düzeyde kıran kırana bir maç izledim. İlk yarı iki perde oldu. İlk 15 dakikada iştahlı olan, önde pres yapan, Hacettepe'yi sahasına hapseden ve üst üste net pozisyonları gole çeviremeyen bir Sivas vardı. Öyle ki; kaleci Petkoviç topla buluştuğunda dakikalar 16'yı gösteriyordu.
Bu tablo Sivas'ın takım bütünlüğü içinde Hacettepe'yi nasıl baskı altına aldığının göstergesiydi.
Ancak Sivas'ın orta alanında oyunu kurmakla görevli Sezer ile Murat Erdoğan ikilisinin fizik gücünün yetersizliği sahne alınca Hacettepe fizik ve mücadele kalitesini ön plana çıkararak önce Sivas'ı durdurdu, sonra da oyunu dengeledi. Ümit-Tozo-
Patiyo üçlüsü final paslarında isabetli olamadıkları için Hacettepe golü bulamadı.
KEHANET TUTACAK MI?
Bülent Uygun, Sezer'i devre bitinceye kadar oyunda tutmayıp, Kamanan'ı erken alsaydı Sivas'ın da erken toparlanmasını sağlardı. Çünkü Kamanan takımı müthiş ateşledi ve Sivas, Hacettepe'nin fizik kalitesine aynı şekilde cevap vermeye başladı. Kamanan'ın kenar bindirmeleri etkili olurken, Fransız Sivas'ın hücuma hızlı çıkmasını sağladı.
Murat'a attırdığı gol, inatçılığının, çabukluğunun eseri görünse de Tolga'nın hatası büyük.
Türk futbolcusu nedense Avrupalı gibi basit oynamayı düşünmüyor. Topu taca veya kornere atmayı kendi adına ayıplanma olarak görüyor.
Tolga'nın hatasını üç gün önce Fenerbahçeli Gökhan Gönül yapmıştı.
Sivas Teknik Direktörü Bülent Uygun, "Hacettepe'yi yenersek rakiplerimiz strese girer ve puan kaybeder. Biz de lider oluruz" demişti. Sivas kazandı ve lider oldu. Bakalım Uygun'un rakiplerle ilgili kehaneti bugün tutacak mı?