Kalli'nin oyun felsefesi şöyle der: "Koşacaksın. Topun hep gerisinde olacaksın. Oyun disiplininden kopmayacaksın. Rakibi küçük görmeyeceksin. Kaptırdığın topu yeniden kazanmak için çaba harcayacaksın. Rakibe sürekli pres yapacaksın."
Galatasaray'ın ilk 7 haftalık görüntüsü böyleydi. Ancak Kalli kendi uygulamalarında gelgitler yaşayınca ve kadro seçiminde gereksiz maceralara yelken açınca Galatasaray sendelemişti. Ligin ikinci yarısıyla birlikte Kalli, kadro darlığına rağmen aklıyla mantığını birleştirip doğrularına dönünce Galatasaray 1992'deki Kalli'nin Galatasaray'ı olmaya başladı.
Neydi bu doğrular? Takıma rekabeti geri getirdi. Çalışana, iyi oynayana, hak edene formayı verdi. En önemlisi kişilerin değil, takım ruhunun ön planda olduğunu herkese hissettirdi ve uygulamaya başladı. Örneğin başkan Özhan Canaydın döneminin en pahalı transferi olan ve iyileşen Lincoln'ü Vestel Manisa maçında yedek soyundurması haftalardır iyi oynayan oyuncularının emeğine gösterdiği bir saygıydı.

GECENİN KRALI HAKAN
Ali Sami Yen'deki soğuk gecede özellikle ilk yarı Galatasaray'ın futbol resitaline ve gol şovuna tanık olduk.
Galatasaray ilk yarım saatte Manisa'nın gardını düşürürken hazırlanışı mükemmel üç gol buldu. Galatasaray sahanın her yerine basıyor, Manisa yediği presten bunalıyordu. Galatasaray orta sahada amip gibi çoğalıyor, Manisalı bir Galatasaraylı'yı geçse hemen karşısında diğer Galatasaraylı'yı buluyordu. Uğur ve Volkan kanatlardan öldürücü bindirmeler yapıyor, ortalar adrese teslim gidiyordu. Mehmet Topal körük gibi çalışırken topla adam arasına vücudunu akıllı sokuyordu. Her topa ayak uzatıyor ve alıyordu. Gol perdesini açan Barış tükenmeyen enerjisiyle hem adam kovalıyor, hem iki kanada birden destek veriyor hem de Vestel Manisa savunmasının arasına sürpriz golcü olarak sızıyordu.
Hakan Şükür için, "İkinci yarının yıldızı olur" demiştim. 37'lik Hakan soğuk gecenin sıcak kralıydı. Sadece çok koşup çalışmadı, müthiş mücadele etti ve 3 klas gole imza attı.
Vestel Manisa'nın genç orta saha oyuncusu Selçuk İnan'ın attığı iki gol de alkışlanacak güzellikteydi.
NOT: Lincoln oyuna girdiğinde çok hırslıydı ve bir şeyler yapmak için bireysel becerisini ön plana çıkarmaya çalıştı. Ama bu durum önce Galatasaray'ın ritmini bozdu. Ancak Brezilyalı futbolcu daha sonra takım oyununa ayak uydurdu.