Servet Çetin'i sezon başından bu yana medya hem Milli Takım'da hem de Galatasaray'da oynarken çok eleştirdi. Ben de eleştirdim. Bazen eleştiriler haddini aştı. Ancak Servet bunlara karşı hiç tepki göstermedi. Servet sürekli "Daha nasıl iyi olurum?" çabasıyla çalıştı... Milli Takım'ın grup maçlarında en çok yer alan oyuncu oldu. Galatasaray'da kırık kaburgayla maçlara çıktı. Eksiklerini gidermek için çok çalıştı. İyi bir profesyonel olduğunu kanıtladı.
Servet görevi gereği sadece hava toplarını alan, ceza sahasında rakiple mücadele eden bir stoper değil, bekinin de kademesine giren bir savunma oyuncusu. Yüreğiyle oynuyor, tekmeye kafa sokuyor, çalım yedeğinde küsmüyor, alınganlık göstermiyor ve inatla mücadele etmeyi sürdürüyor.
Arkadaşları ev tutup oturmasına rağmen Servet, Florya'da yatıp kalkıyor. Türkü söylemeyi ve dinlemeyi çok sevdiğinden ötürü, "Türkü Baba" lakabıyla çağrılıyor.
Servet eleştirilere karşı saygı sınırlarını hiç bir zaman aşmıyor. Adamlığına gelince de 10 numarayı hakediyor.
CİPİNİ SİVAS'A GÖTÜRMEDİ
Bakın size Servet'in hassasiyeti ve adamlığı ile ilgili bir bilgi vereyim. Servet, Fenerbahçe'den Sivasspor'a gidiyor. Sivas'ta top koşturacağı arkadaşlarının aldığı ücretleri ve nasıl yaşadıklarını öğreniyor. Sivas'ta mütevazı ortamı gördükten sonra Fenerbahçe'de oynarken aldığı son model Range Rover cipini sırf arkadaşlarını ezmemek adına Sivas'a götürmüyor.
Helal olsun Servet'e... Dilerim Servet'in Galatasaray'daki futbol yaşamı adı gibi servet dolu olur.