Galatasaray 7 günde ikisi lig biri Avrupa'da oynadığı üç maçı da kazandı. Ama Hırvatistan'da ve Bursa'da kazanırken kalitesinin çok altında kaldı. Cimbom, Lincoln ve Linderoth'suz ayrıcalıklı bir takım olamıyor, "Eski tas eski hamam" oluyor; en önemlisi gol yollarında tıkanıklık yaşıyor.
Kalli bir röportajında "Sistemler takımı oluşturur, teknik adamlar da bunları mükemmel hale getirmek için uğraşır. Bir takımda başarı getiren sistemin bir başka takımda başarılı olacağının geçerliliği yoktur. Bir orkestra şefi olarak her orkestrayı farklı biçimde yönetmek gerekir" demişti. Galatasaray orkestrasının son iki maçta çatlak sesler çıkardığına tanık oluyor, henüz uyumlu bir sistem oturmadığını görüyoruz.
Bu sıkıntıya, yeni transferlerin takıma girememesinin neden olduğunu düşünüyorum. Lincoln-Linderoth sakat, Bouzid, Serkan ve Barış yedek. Sadece Volkan iyi oynuyor, birebirde kolay çalım yiyen Servet ile yan toplara çıkma alışkanlığı olmayan kaleci Orkun hiç güven vermiyor.. En önemlisi gol ayakları Ümit-Hakan ikilisi buluştukları topları hızlı hücuma taşıyamıyor.
***
Bursa deplasmanı Galatasaray için Koprinica maçının kopyasıydı. İlk yarı dağınık, uyumsuz, pas isabeti olmayan, pres yapmayan, kanatları kullanamayan, yine yüzde yüz iki gol fırsatını harcayan bir Galatasaray vardı. Hakan ve Ümit'e yine savunmadan atılan uzun toplar, Bursa savunmasından duvara çarpmış gibi geri döndü. Ribaundları Arda alamayınca sarıkırmızılılar pozisyon üretmekte zorlandı. Galatasaray, topu ayağa oynamak isterken çok sayıda isabetsiz pas yapınca Bursa topa daha çok hakim oldu.
İkinci yarının ilk 10 dakikasında Galatasaray Kalli felsefesi doğrultusunda Bursa savunmasına önde bastı; üstünlüğü ele geçirdi ve hücum zenginliği kazandı.
Fatih Terim, Milli Takım'ın Brezilya ile oynadığı maçta Sabri'yi bir ara orta alana çekmiş ve genç yıldız başarılı olmuştu. Galatasaray'ın baskı kurduğu bu kısa süreçte Sabri içeri kat edip ribaundları almaya başlayınca gol de geldi. Sabri'nin boşalttığı kanattan Uğur bir kez ciddi hücuma çıktı ve sahada "Uyurgezer" gibi dolaşan Ümit Karan'a golü attırdı.
Bir gerçek var ki; Bursa'da Tum'un yerinde kafa toplarında etkili ve çabuk bir golcü olsa Galatasaray kaybederdi. Aynı şey Galatasaray için de geçerli. Bu golcü alınacaksa alınsın.