O'nu Ümit Milli Takımı'nda izlerken hayran olmuştuk. Attığı muhteşem gollere şapka çıkarmıştık. O futbolcu, o zaman Bayern Münih'te oynuyordu. Yaşı çok gençti. Almanya'da herkes O'na, "Büyük yıldız olacak" gözüyle bakıyordu. Ancak Bayern birdenbire O yıldız adayıyla yollarını ayırıverdi. Berkant'tan söz ediyorum.. Franz Beckenbauer bu ayrılığa, "Berkant atlaması gereken basamağı atlayamadı" diye görüş belirtti. Zaman Beckanbauer'i haklı çıkardı. G.Saray'la yolları keşisen Berkant istenilen çıkışı yapamadı ve kayboldu..

***
Galatasaray Dergisi'nin Mayıs sayısında Bülent Timurlenk "Evlat" başlığı altında Emre Belözoğlu ile mükemmel bir söyleşi yapmış. Bu söyleşide Emre'nin iki önemli saptaması gözüme çarptı.
Emre, "1 8 yaşından sonra hiç kimse büyük futbolcu olamaz.
Messi 18 yaşında ve Barcelona'da direkt oynuyor. Genç futbolcu için çıkış yapılabilecek en güzel dönem 18-22 yaşlarıdır.. 17 yaşındayken bana verilen şansı iyi değerlendirdim" diyor.
Bugün Galatasaray'ın elinde bu şansı kullanması gereken yetenekli çok genç oyuncu var. Hepsini bir anda takıma monte edemezsiniz. Çıkışı yakalayana kapıyı ardına kadar açacaksın. Korkmayacaksın. Gerets'in bu tavrını ve cesaretini alkışladım. Çıkıştaki genç de Berkant gibi olmak istemiyorsa önündeki atlaması gereken basamağı atlayacak. İyi çalışacak, iyi beslenecek, iyi uyuyacak ve fizik gücünü ekstra çalışmalarla geliştirecek.. Ve en önemlisi kendi oynadığı bölgenin dünyadaki en iyilerini yakından izleyecek, özelliklerini saptayıp beynine kazıyacak. Öğrenme konusunda hırslı, inatçı ve ısrarlı olacak. Ve pratik yapmayı ihmal etmeyecek.

***
Mehmet Güven'le ilgili yaptığım eleştirilere Fatih Öcal adlı bir Galatasaray taraftarı, "Lütfen biraz insaf. Cimbom'un gençleri harika, gençler oynamalı diyorsunuz. Mehmet'in yerine Gerets'in tercihi, Ayhan olmalıydı görüşünü savunuyorsunuz." diye sitemde bulunmuş.
Ben Mehmet Güven'in ön libero oynayabilmesi için atlaması gereken bir basamağı olduğunu iddia ediyorum. Mehmet'e karşı asla bir hüsumetim yok. Mehmet'in tekniği iyi. Ancak boş koşuyor. Duracağı yeri bilmiyor. Topla buluştuğunda bir sonraki harekete geç kalıyor, düzeltiyor sonra karar veriyor. Futbol çabuk oynanan bir oyunsa dilimize doladığımız ön libero bölgesinde görev yapan oyuncu topla buluşmadan önce ne yapacağına karar vermek zorundadır.
Emre Belözoğlu İnter'de, Newcastle'da ve Milli Takım'da ön libero oynamıyor mu? Emre'nin bakış açısını aktarayım: "Top ayağına gelmeden kafasında ne kadar çok alternatif bulunduran bir oyuncu teknik oyuncudur. Türkiye'de topla buluşmadan önce düşünen oyuncu çok az. Avrupa'ya gittikten sonra bunu çok iyi anladım. Çok çalım atmak bir oyuncunun teknik oyuncu olduğunu göstermez."

***
Zidane'a, "Sizin farkınız nedir?" diye sormuşlar.. Zidane da, "Çok iyi oyuncular top ayağına gelmeden düşünen oyunculardır" cevabını vermiş.. Mehmet Güven'in atlaması gereken basamak Zidane'ın sözlerinde yatıyor. Ağaç yaşken eğilir derler ya; Mehmet de çok genç. Eğilme aşamasında.. Yine de herşey kendi elinde.