Fatih Terim, "Eski Açık Sarı Desene" filminde geçen yılki Barcelona maçı öncesi futbolcularına şöyle diyordu: "Siz tarih yazdınız. Biz o tarihi alır okuruz. Şimdi yine bir tarih yazmalısınız." Galatasaray, UEFA Kupası'nı kazandığında başarı tohumlarını 3 yıl önce Dortmund'ta ekmişti. Westfalen Stadı dün gece Ali Sami Yen'in tarihi günlerine benziyordu. Sadece Galatasaraylısı değil, Fenerlisi de Beşiktaşlısı da bayrağını, flamasını, çocuk çocuğunu kapıp maça gelmişti. Tribünler Türk ve Galatasaray bayrakları ile donatılmıştı. Bu müthiş gücü arkasına alan Galatasaraylı futbolcular ya "Tarih yazacak" ya da Avrupa'ya "Bye bye" diyecekti. İlk 10 dakikada Galatasaray baskılıydı. Herkes yerden ayağa isabetli pas yapıyor, kimse topla aşk yaşamıyordu. Orta alanın kumarda merkezi Ergün'dü. Savunmada tüm topları Frank De Boer kullanıyordu. Tamas'ın önünü Prates, K.Hakan'ın da koşu yolunu Berkant kontrol ediyordu. Terim, savunmanın sağına ve soluna çift dikiş atmıştı. K.Hakan, Ergün'le soldan Prates de Sabri'yle sağdan kanat bindirmeleri yapıyordu. Özellikle Sabri bir tribişon gibi Juventus savunmasını deliyordu. "Juventus'un ası yok" diye kıs kıs gülenler yanılmıştı. Juventus çok çabuk hücuma çıkıyordu. Top Galatasaray'ın mülkiyetindeydi ama gol kaçıran Juventus'tu.
***
Hakan'ın kötü vuruşu ile kaçırdığı golden sonra maç bir anda Di Vaio ile Mondragon arasında geçmeye başladı. Di Vaio üç adımdan vuruyor, Mondragon bir panter gibi golleri kurtarıyordu. Devre bittiğinde tünele girerken Buffon bile "Aferin" dercesine Mondi'nin sırtını sıvazlıyordu. Ünlü yazar Leroy Eims'in çok güzel bir sözü vardı: "Bir lider başkalarının gördüğünden daha fazlasını gören, başkalarının gördüğünden daha uzağını gören ve başkalarından daha önce gören kişidir." Terim hücuma çıkan Prates'in geri gelmediğini, Juventus'un da sağdan vızır vızır yüklendiğini görünce Hasan'ı oyuna alıp Berkant'ı sağa çekti, bu değişim ikinci yarının başında meyvasını gol olarak verdi. 46'da Hasan soldan zarif çalımlarla topu taşıdı, K.Hakan ön direğe kesti, üç yıl önce Dortmund'ta zaferin açılış golünü atan Hakan Şükür enfes kafa vuruşuyla Galatasaray'ı öne geçirdi. 60 bin gurbetçi gırtlağı yırtılırcasına bağırıyordu. Juventus savunmayı riske edip çok adamla gelmeye başlayınca G.Saray bol pozisyon bulmaya başladı. Davids'in ve Miccoli'nin vuruşlarında devleşen Mondragon vardı. Ergün-Hasan ikilisi sakin ve akıllı top kullanıyordu. Ergün'ün liderliğindeki Galatasaray yüreğini dişine takmış mücadele ediyordu. Galatasaray, Dortmund'ta yine tarih yazdı, gollerin mimarı kral Hakan Şükür'dü.