ABD açısından 2009'a damgasını vuran en önemli 3 gelişme ekonomide devam eden kriz (özellikle de yüzde 10 civarındaki işsizlik); sağlık sigortası reformu; ve Afganistan'a 30 bin takviye asker kararıydı. Genel olarak bir değerlendirme yapmak gerekirse, 2009 Obama için çok başarılı bir yıl olmadı. Büyük ümitlerle görevi geçen yıl Ocak ayında devralan yeni yönetim bir bakıma yarattığı yüksek beklentilerin kurbanı oldu. Dış politikadaki sorunlar bir yana, Obama'yı en çok zorlayan konu ekonomi oldu.
Aslına bakılacak olursa ABD ekonomisi 2008 ve 2009'da uçurumun kenarından döndü. Bush'tan devralınan finansal kriz, uygulanan agresif Keynesçi mali politika sayesinde bir nebze kontrol altına girdi. Piyasaya akıtılan likidite sayesinde kredi sistemi tekrar canlandı. Tüketim arttı ve Dow Jones toparlandı. Emlak sektöründeki düşüş sona erdi.
Öte yandan, ekonomide krize sebep veren yapısal sorunlar devam ediyor. Bütçe açığı inanılmaz rakamlara ulaştı. Ekonomi halen sağlıklı büyüme sinyalleri vermiyor. En önemlisi işsizlik çok arttı.
Bu arada piyasaya devlet tarafında akıtılan likidite nedeniyle borsada yeni balonlar ve reel ekonomide enflasyon oluşmasından korkan Amerikan merkez bankası (FED) şimdi yavaş yavaş faizleri yükseltmeye hazırlanıyor. Bu durumda zaten cılız olan ekonomik toparlanma sona erebilir.
Bu arada 2010'u Obama açısından daha da zor kılan en önemli konu tabii ki Kasım 2010'da yapılacak olan ara seçimler. Ne de olsa hem Amerika'da hem de dünya genelinde sandıktan nasıl bir sonuç çıkacağını belirleyen en temel unsur ekonomi. 2010 ara seçimlerinde Demokratların hem Kongre'de hem de Senato'da ciddi oy kaybına uğrayacak olmasına kesin gözle bakılıyor. Tıpkı 1994 ara seçimlerinde ağır bir yenilgi alan Bill Clinton yönetimi gibi Obama da ilk gireceği ara seçimlerde ciddi bir yenilgi alabilir.
Sol Demokratlar Obama'ya kızgın
Bu arada Obama açısından çok önemli bir sorunun altını çizmekte yarar var: ara seçimlere katılım oranı son derece düşük oluyor. Zaten genel seçimlerde bile katılım oranı son derece düşük olan Amerika'da, ara seçimlerde sandığa gitme zahmetine neredeyse sadece ve sadece bir grup katlanıyor: partinin ideolojik tabanı. İşte Obama için asıl sorun da burada. Zira Demokratlara gönülden bağlı sol ideolojik tabanı Obama konusunda derin bir hayal kırıklığı içinde. Bu nedenle Kasım 2010'da Demokrat militanlar sandığa gitmek yerine evde oturmayı tercih edebilir. Cumhuriyetçilerin sağcı ideolojik tabanı ise büyük bir öfkeyle sandığa gitmeye hazır gözüküyor.
Peki Demokratların sol ideolojik tabanı neden Obama'ya kızgın? En temel neden Obama'nın sağlık reformu konusunda verdiği büyük tavizler. Obama'dan herkesi kapsayacak ve devlet tarafından finanse edilecek bir sağlık sigortası bekleyen sol taban, önümüzdeki günlerde kesinleşmesi beklenen reform paketini son derece yetersiz buluyor. Ancak sol tabanın yetersiz bulduğu bu reformlar bile "sosyalizm geliyor" yaygarası yapan sağ tabanı 2010'da sandığa çekmeye yetecek. Seçim zamanı evde oturmayı tercih edecek Demokrat sol tabanı son derece rahatsız eden başka bir konu, Obama'nın Afganistan'a 30 bin takviye asker yollama kararı oldu. Özellikle Obama'ya gönül veren genç seçmenler bu konuda Obama'nın yanlış karar verdiğini düşünüyor. Onlara göre ABD Afganistan'dan tıpkı Irak'ta yapmaya karar verdiği gibi bir an önce çekilmeli. Zira ABD askerleri Afganistan'da bir işgal gücü görüntüsü veriyorlar. Bu nedenle de El Kaide ve yandaşlarına yeni hedef tahtaları oluşturuyorlar. Sonuç olarak 2010'da Obama'nın işi çok zor. Eğer ABD bir de bu yıl içinde ciddi bir terör saldırısına uğrarsa Demokratların hali duman olabilir.