Bu soruyu soran çok kişi var. Geçen hafta bir okurum, "Tatil başlıyor," dedi. "Çocuğuma hangi kitabı alayım?"
Okunması (ya da okutulması) gereken o kadar çok kitap var ki... En iyisi, sayıyı beşle sınırlamak, kendi önerilerimi iletmek...
***
İlköğretim düzeyi için ilk seçimim Andersen Masalları .
Masallar yoğun öykülerdir. Hızla akıp giden olaylardan örülmüşlerdir. Çocuk okurun dikkatini, ilgisini dağıtmazlar. Onu başka edebiyat türlerinin okuru olmaya hazırlarlar. Bu yüzden ilk seçimim bir masal kitabı oldu.
Peki ama, neden Grimm Kardeşler, Perrault, Dede Korkut ya da Keloğlan masalları değil de Andersen?
Hans Christian Andersen edebiyata en yakın masalcıdır da ondan.
Sözünü ettiğim öteki masallar derlemedir. Halk arasında anlatılan yaygın masallardır. Andersen ise özgün yapıtlar üretmiştir. Amacı bir öykü aktarmak değil, bir öykü yaratmaktır. Anlatımı da anlattıkları kadar özgün ve ilginçtir.
Dede Korkut'u okuduktan yıllar sonra Deli Dumrul'un köprübaşını tutmasını hatırlarsınız; ama Andersen'in Kibritçi Kız'ını gençliğinize, olgunluk çağınıza sadece düşleriyle değil, yüreğinizin bir köşesine ilişmiş hüznüyle de taşırsınız.
Andersen'in edebiyatçılığının sonucudur bu.
***
Küçük Prens . İkinci seçimim Antoine de Saint-Exupery'nin yapıtı.
Bir edebiyat kitabı daha. Saint-Exupery, uçağının düşmesi sonucu ölmüş bir pilottu. 1900-1944 yılları arasında geçen yaşamına, başta Gece Uçuşu olmak üzere, büyükler için yazdığı birkaç romanla Küçük Prens'i sığdırmıştı. Küçük Prens de büyükler için yazılmıştı aslında. Ama her yaşta okurun ilgisini çekmiş, kısa sürede birçok dile çevrilmiş, çocukların da ellerinden düşürmedikleri bir kitap olarak ölümsüz yapıtlar arasında yerini almıştı.
Çocuklar için onu önermemin iki nedeni var.
Birincisi, yedek subay öğretmenliğim döneminde Küçük Prens'i okuyan öğrencilerimin daha sonra benden başka kitaplar istemeleriydi.
İkincisi, düşgüçlerinin harekete geçmesi, kendi küçük prensliklerini (ya da prensesliklerini) yaşamaya başlamalarıydı.
***
Odysseia. Ortaöğretim düzeyindeki çocuklara (ve ilkgençlik dönemlerini
yaşayanlara) önereceğim birinci kitap Homeros'un destanı.
Klasiklere ilk adım.
Homeros, şiirle öyküyü olağanüstü bir ustalıkla bağdaştıran sanatçıların başında gelir bence. Öyküyü izlerken büyük bir şiir tadı alırsınız.
Öğrenciler için de edebiyata ilk adım.
Peki, neden İliada değil de Odysseia ?
Bu soruyu kendi öğrenciliğim sırasında öğretmenimize de sormuştum. Orta 3'te bize Odyseeia'ı okutuyordu Mrs MacNeal. İliada, Troya savaşını anlatması açısından bize daha yakındı. Ayrıca, Odysseia, bu savaştan dönen İthaka kralının serüvenlerini dile getiriyordu. Önce savaşı, arkasından savaş sonrasını okumamız daha doğru olmaz mıydı?
"Belki," demişti Mrs MacNeal.
"Ama Odysseia serüven açısından daha zengindir. Kısa öykülerden örülmüştür sanki. İlginizi daha diri tutar. Homeros'u sevmenizi, klasiklere ısınmanızı sağlar."
***
İnce Memed . Bu kitabı seçmemin nedeni de üç aşağı beş yukarı aynı. Yaşar Kemal'in çok daha fazla sevdiğim romanları var. Ama günümüzün en güçlü yazarının yapıtlarına ve çağdaş Türk edebiyatına ilk adımı atacaksanız, bence bu kitapla başlamalısınız.
İnce Memed, hem konu, öykü, serüven zenginliği, hem anlatım bakımından hemen sarar okuru; yazarın öteki kitaplarını okuma ve başka yazarların yapıtlarına yönelme isteğini uyandırır onda.
***
Memet Fuat'ın Antolojisi . Okulda şiir okurluğuna Fuzuli'yle, Cenap Şahabettin'le, Mehmed Emin Yurdakul'la başlamak öğrenciyi edebiyattan da soğutur, canından da bezdirir. Arapça, Farsça sözcüklerle boğuşmak, aruz kalıplarını kestirmeye çabalamak, "Şair bu mısrayla ne demek istemiştir?" sorusunu yanıtlamaya çalışmak "zor zanaat"tir doğrusu.
Öğrenciye şiiri sevdirmek, onun şiir okuru olmasını sağlamak istiyorsanız, önce Cumhuriyet döneminin nitelikli sanatçılarını sunacaksınız ona.
Divan şiirine, Edebiyatı Cedide'ye, hatta halk şiirine daha sonra geçeceksiniz.
Çağdaş Türk şiirini en iyi yansıtan yapıt Memet Fuat'ın derlemesidir bence. Yapıtın ölçütü "nitelikli edebiyat"tır. Ayrıca, şairler üstüne öğrencilerin büyük ölçüde yararlanabilecekleri bilgileri, değerlendirmeleri içermektedir. Kitapta şairlerin kendi görüşlerine de yer verilmiştir.
Antoloji, bugünün şiirinden dünün şiirine bir kapı da açabilir ve öğrencilerin o kapıdan sevgiyle geçmesini sağlayabilir.