Anadolu Efes'in Avrupa Ligi şampiyonluğu ile birlikte herkesin kafasında "Bu kadro korunacak mı?" sorusu da var doğal olarak... Malum Fenerbahçe Beko şampiyonluktan sonra önemli erozyona uğramış ancak yatırım devam ettiği için ertesi sezon tekrar final oynamış, ikinci sezon da Dörtlü Final görmüştü.
Anadolu Efes'te de Larkin ile Micic'in isimleri şimdiden NBA ile anılıyor. Takımdan ayrılacak yabancılar da olacak... Bu zaten sporun doğasında var. Gidenlerin yeri elbet dolar ama önemli olan yatırımın devam etmesi... Un, helva, şeker ve yağ olduktan sonra, bir de helvayı yapacak aşçınız varsa tabağınızı her zaman doldurursunuz.
Anadolu Efes, Ergin Ataman ile 2 yıllık sözleşme yenilediğine göre aşçı için de endişe duymaya gerek yok... Gidenlerin yerine gelecek isimlerin uyumu, takım kimyasının oturması zaman alacaktır ama Efes'te sağlam bir yerli çekirdek kadro olduğu için bu konuda sorun çıkacağını düşünmüyorum. Ayrıca nasıl Avrupa'dan NBA'e gidenler varsa oradan da Eski Kıta'ya gelenler çok...
Lacivert-beyazlılar da yatırımı kesmeyecekleri için sorun yaşayacaklarını düşünmüyorum.
SEZAR'IN HAKKI SEZAR'A
1996'daki Radivoj Koraç Kupası'ndan sonra 25 yıl hiç pes etmeden yatırım yapan Sn.Tuncay Özilhan'ın da bu başarıdaki payını teslim etmek gerekir. Özellikle sadece 3 yıl önce Avrupa Ligi'nin sonuncusu olan bir ekibe güvenip, onlara yeni bir kadro sunmak herkesin verebileceği bir karar değildi. Ve o dönem verilen bu cesur kararın ödülünü de Anadolu Efes, Avrupa basketbolunun zirvesine çıkarak aldı.
Tabii 1996'da Koraç Kupası'nı kazanan kadrodan bir yardımcısı (Ergin Ataman) Avrupa Ligi şampiyonu olan, şimdi başantrenör olan oyuncusu da (Ufuk Sarıca) FIBA Şampiyonlar Ligi'nde final oynayan Aydın Örs de bu tablodan dolayı gururlanmıştır.