Galatasaray'ın 60 dakikalık futbol resitali Yunus'un erken attığı mükemmel golle başladı. Sonrasında sürekli önde baskı ve bitmeyen bir pozisyon zenginliği, ikinci devrenin 15. dakikasına kadar sürdü. Atılan 3 golün, iki misli de kaçtı. Örneğin Osimhen, çok rahat 5 golle bu maçtan çıkabilirdi. Torreira ve Sara'nın müthiş presleri… Yorulana kadar Mertens'in aklı ve presi… Sanchez yine defansın temel direğiydi. Osimhen de çok önemli bir santrfor olduğunu bir kez daha gösterdi.
Şimdi gelelim eleştirilerimize; çok az kaleye gelebilen rakip, biri 10 kişi kaldıktan sonra olmak üzere iki gol attı. Sonrasında az kalsın Solanke topu kontrol etse beraberliği de sağlayabilirdi. Okan Buruk'a gelince; çift santrforla oynuyorsun maçın bitmesine oldukça süre var, Ziyech ilk hamlede niye oyuna girer? Takımın fizik olarak en yetersiz oyuncusu İcardi'yi niye çıkaramıyorsun? Üstelik sonunda sakatlandı. Dün alınan sonuçla Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'nde ilk 8 için çok büyük bir avantaj elde etti. Bu avantajı da kaçıracağını düşünmüyorum. Tabii bir de madalyonun öbür yüzü var. Galatasaray belki dün gece tarihi farkla da kazanabilirdi ama bir konuyu göz ardı etmeyelim; Avrupa'nın en güçlü takımı da olsa eğer 7-8 yedek oyuncuyla oynuyorsa saha içinde organize olması ve savunma güvencesi oluşturması mümkün olmaz.