Fenerbahçe, ilk yarıda oyunun kontrolünü elinde tutan taraftı ama ciddi üretkenlik sıkıntısı vardı. Çünkü tempo düşüktü. Ağır gelişen ofansif girişimlere hareketlilik kazandıran tek isim vardı: Maximin… Çabukluğu ve dribbling yeteneğiyle iki kere sahne aldı. Önce çok güzel bir gol attı sonra da sıfıra inerek penaltı kazandırdı ve takımı rahatlatan isim oldu. Bu devrenin en ilgimi çeken tarafı, 2-0'dan sonraki kısa bölümde Fenerbahçe'nin kalesinde çok net iki tehlike yaşamasıydı. İkinci yarıda oyunun kontrolü Kasımpaşa'ya geçti. Fenerbahçe, rakibini önde ve orta sahada karşılayamadığından ataklar, hep 18 civarına geliyordu. Maximin çıktıktan sonra da geniş alan sprinteri kalmadığından Fenerbahçe kontrataklarda da istediği pozisyonları çok az bulabildi. Sonuçta G.Saray derbisi öncesi, iyi bir takımdan 3 puan alındı. Gelelim genel gözlemlerime; Fenerbahçe takım savunmasında sıkıntılar yaşadı. Bunun nedenleri, Tadic alışılmış biçimde fizik açıdan güçsüz. Maximin'in defansif katkısı zayıf. En- Nesyri hazır değil. Takımın önemli yıldız oyuncularından Fred de pasif bir görüntü çizince sahanın en iyisi İsmail ve geri dörtlü ağır yük taşıdı. İşte bu yüzden de Kasımpaşa, umduğundan daha fazla tehlikeli atak şansı yakaladı. En-Nesyri, F.Bahçe için çok önemli bir santrfor. Onun kondisyon idmanları yapması ve maç oynaması gerekiyor.