G.Saray ölüp ölüp dirildiği maçı son dakikada kazanmayı başardı. Kendi sahasında hiç alışık olmadığı bir tabloyla karşılaştı. Sparta Prag, müthiş bir ön alan presiyle başladı. Muslera daha 1. dakikada çok önemli bir kurtarış yaptı, arkasından tehlikeli rakip ataklar devam etti. Bu arada rakibin bu riskli oyunu G.Saray'a hücumda alan bırakıyordu. Bir pozisyonda Barış Alper önemli bir golü kaçırdı. Ardından Kerem Demirbay takımı öne geçirdi. Ama rakip çok dirençliydi, takım presine ve tehlike ataklarına devam ediyordu. İkinci yarı başında Preciado kurtarılmayacak bir gole imza attı. Maçın zorluk derecesi iyice artmıştı, Mertens tekrar G.Saray'a skora avantajı getirdi. Bu çok önemliydi, oyunu kontrol altına almak gerekiyordu ancak golden kısa süre sonra Nelsson'un doğru olan kırmızı kartıyla takım 10 kişi kaldı. Eksik kaldıktan sonra beraberlik golünün yenmesi her şeyi artık çıkmaza sokmuştu. Ancak G.Saray, 10 kişiyle müthiş bir direnç gösterdi. Hatta risk alarak rakibe de tehlike ataklar verdi. Buna rağmen büyük mücadelesinin sonucunda 10 kişiyle son dakika golüyle zoru başardı. Bana göre İcardi'nin golünden hemen önce Muslera'nın müthiş kurtarışı, G.Saray lehine kırılma anıydı. İlk yarıdaki kurtarışlarını da göz önüne alırsak çok önemli figür. Torreira gerçekten müthiş bir dinamo, dün gece de canı çıktı. Barış Alper niye istenilen performansı göstermedi diyenlere cevabım şöyle; Sparta Prag'lı futbolcuların yüksek fizik gücüydü yani G.Saray'ın karşısında ligimizdeki takımlar yoktu. Rövanş çok zor olacak ama G.Saray'ı tura yakın görüyorum.
