Her yönüyle, baştan sona ilginç geçen maçta Galatasaray, tarihi bir galibiyet alarak, Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkma yolunda büyük bir avantaj elde etti. Manchester United'ın ilk 10 dakikada beklenen rüzgârı hasarsız atlatıldı. Ama ardından Galatasaray'ın, Süper Lig'de de alışık olduğumuz saha içi rahatsızlığı gündeme geldi. Skorda denge var, zor bir deplasman, dakika 15 ve geniş alanda yakalanıp gol yiyorsun. Neyse ki kısa sürede Zaha karşılık verdi.
İkinci yarıya ev sahibi ekip hızlı başladı. İşte bu arada Okan Buruk'un hamlesi gecikti. Çünkü ileri uçtaki üç kişinin fiziksel sıkıntıları var. Rakip çok formsuz bir dönem geçirse de büyük bir marka. Sonra skor dezavantajına düşüldü ama organize bir atakla kısa süre önce gol kaçıran Kerem eşitliği sağladı. Mertens'in çaldığı topta bir penaltı ve kırmızı kart… Bu bölümde İcardi'ye bir parantez açmak lazım. Öncelikle fizik gücü yetersiz. Ama enteresan bir oyuncu. Sahada görünmüyordu, yorulmuştu, kritik penaltıyı da kaçırdı ama ardından girdiği pozisyonda mükemmel bir vuruş yaparak takımını öne geçirdi. Dün gece gerçekten büyük bir galibiyet elde edildi. Boey'e öncelik verip şunları söyleyelim; mükemmel oynuyor hem de her maç. Kerem Aktürkoğlu zaman zaman dağınık hareketler yapıyor ama önemli bir hücum silahı olduğu gerçek. Okan Buruk'un orta sahada Torreira'nın yanına Kaan'ı monte ederek ikili bir pres gücü oluşturması çok doğru bir teknik adam tercihiydi. Slovak hakem son derece objektif bir yönetim sergiledi.