Fenerbahçe şampiyonluk yarışında Galatasaray'a yetişme şansını dün üçüncü kez değerlendiremedi. Mutlak kazanma mecburiyeti olan Fenerbahçe ilk 25 dakika hızlı oynadı. Ama alışılmış biçimde takım uyumu yerleşmediğinden yine ciddi üretkenlik sıkıntısı çekildi. Tek gol VAR'dan gelen penaltıyla atıldı. Devrenin son 5 dakikasında silkelenen Giresunspor'un yoğun baskısı ve tehlikeli gol girişimleri oldu. Aslında maçın en net pozisyonunu ilk yarı 1-0'dan sonra Giresun yakaladı. Ama Sainz boş kale önündeki arkadaşı Bajic'e pas vermeyi düşünmedi. İkinci yarı yine Giresun'un bazı atak girişimleriyle başladı. Sonra Jesus alışılmış hamlelerine başladı. Önce 3 değişiklik yaptı. Geç yapılan değişikliklerden sonra takım biraz rahatlamıştı ki bu defa Szalai'nin hatasında rakibe bir pozisyon verildi. Aslında gol olması çok zordu ama Bajic mükemmel vurdu. Sonra Fenerbahçe'den baskı, Jesus'tan iki hamle daha. Bu baskı netice getirmeyince çok önemli iki puan kaybedildi. Dün geceki puan kaybı aslında benim için sürpriz değil. Esas sürprizler Fenerbahçe'nin dün geceki gibi benzer oyunlarla kazandığı maçlardı. Jesus günümüz futbolunun en önemli ilkesi olan kadro istikrarını ve sistemi inkar ediyor. Her maç değişik kadrolar, her maç 5 oyuncu değiştir, görev yerlerini değiştir… Dün geceden örnek; Ferdi sağ bek başladı, sağ açık oldu sonra sol bekte maçı bitirdi. O zaman da ortaya istikrarsız grafikler çıkıyor. Bir de şunu söyleyeyim, Batshuayi 75 dakika 10 kişi oynattı. Sezon başından beri fizik olarak iyi değil. Bir de üstüne üstlük 2 aya yakındır da sakattı!