Fenerbahçe, ilk 35 dakika oyunun kontrolünü tamamen elinde tuttu. Topa sahip olarak karşı alana yerleşti. Ancak Pedro'nun hazırlanışı güzel golü dışında üretkenlik sağlanamıyordu. Bunun da iki önemli nedeni vardı… Birincisi yine sahaya çıkan değişik kadro yüzünden meydana gelen uyum sorunu. İkincisi ise skor dezavantajına rağmen Larnaca'nın savunma ağırlıklı düzenden vazgeçmemesiydi. Devrenin son 10 dakikasından sonra Fenerbahçe durdu, Larnaca'nın da atak girişimleri başladı. İkinci yarının başlarında da yine bir atakta kaleci Altay gereksiz çıkışı sonucu penaltıya neden oldu, skora denge geldi. Sonra da gole daha yakın taraf Larnaca'ydı. Ne zaman Jesus alışılmış oyuncu değişikliklerine başladı ki, çıkanlar ve girenler doğruydu oyunun kontrolünü yine Fenerbahçe eline aldı. Bilhassa Osayi sağ kanada ciddi bir hareketlilik getirdi. Sonra da Fenerbahçe penaltıdan Batshuayi ile bir kez daha öne geçti. Ardından Valencia ikinci penaltıyı kaçırdı. Sonuçta Fenerbahçe deplasmandan istediğini aldı. Jesus, sürekli kadroyla oynama ısrarından kesinlikle vazgeçmiyor. Dün de ilk 11'de öyle yaptı. Takımın temel direkleri olan ön liberoda Crespo'yu kulübede tuttu, yerine Lincoln'ü koydu. Yani Crespo-İsmail ikilisini bozmuş oldu. Bu sefer üçlü defans uygulattı. Bugüne kadar bazı maçlarda sadece kısa süreler görev verdiği genç Arda'yı bu maçta ilk 11 başlattı. Tabii ki, kazanan hep haklı ama sürekli taşlarla oynamak her an başa bir iş açabilir. Birçok maç S.O.S verdi. Ancak bana göre Jesus, bu anlayışından kesinlikle vazgeçmeyecek. Dünkü üç puanla grupta ilk iki belli oldu. Birincilik de Fenerbahçe ile Rennes arasında İstanbul'da oynanacak maça kaldı.