Dün gece futbol kalitesi vasatı aşmayan ama tempolu, mücadeleli ve gollü bir 90 dakika izledik. İlk yarıda istediklerini çok rahat yapan F.Bahçe'ydi. Bunun nedeni Adana Demirspor'un çok açık bir futbol sergilemesiydi. Buna karşılık F.Bahçe kendi saha ve seyircisi önünde oynamasına rağmen takım savunmasını ön planda tutuyor, etkili çıkışlarla da gol arıyordu. Önce bir penaltı, sonra da 40 metrelik genişliği değerlendiren Valencia ile fark ikiye çıktı. 2. yarıya da F.Bahçe etkili başladı ve 3. golü attı. Ama bundan sonra oyunun kontrolü Demirspor'a geçti. Bu defa F.Bahçe skor rahatlığı ile önde yakalanmaya başladı. Sonra fark önce ikiye ve ardından bire indi. Sonra tabii ki stres başladı. Demirspor'un 2. yarıdaki en etkili ismi Onyekuru oldu. Defalarca defansın arkasına sarktı, penaltı yaptırdı, ikinci golü attırdı. Bu arada Jorge Jesus da oyuncularına çok sinirlendi hatta sahanın içine girdi. Ama neden tedbir almıyorsun! İkinci yarıda 30 dakika Ferdi'nin kanadı yol geçen hanına döndü. Neden Osayi-Ferdi değişikliği yapmıyorsun? Sonra Demirspor'un 10 kişi kalması ve o pozisyon sonucu da sonradan oyuna giren Alioski'nin mükemmel golü ile hem takım rahatladı hem de taraftar. Ben hep aynı görüşteyim; F.Bahçe'deki en büyük problem yeni bir takım ve de sürekli rotasyon, maç içinde 3-4 hamle… O zaman mutlaka bölüm bölüm ciddi kopukluklar oluyor. Dün de 20-25 dakika ikinci yarıda bu yaşandı. Valencia'nın formu devam ediyor, Adana Demirspor'da ise başlangıç taktiği çok hatalıydı. Akintola ve Ndiaye de hayal kırıklığı…