Olympiakos, puan avantajını da göz önünde bulundurup önce oyunu tutma düşüncesiyle ilk yarıda kontrollü anlayışı benimsedi. Oyunu daha çok geride kabul edip, ani kontrataklar denediler. 45 dakika boyunca Fenerbahçe topa sahip olup, oyunu domine etti. Her zaman olduğu gibi ofansif girişimlerde planları olmadığından pozisyon bulamıyorlardı. İkinci yarıda Olympiakos kontrolü ele geçirdi. Fenerbahçe'de de yorgunluk belirtileri başlayınca ev sahibi iyice baskı kurdu ama sarı-lacivertliler iyi kapanıyor pozisyon vermiyordu. Bu arada Pereira'nın alışılmış gereksiz macera severliği yine gündeme geldi. Szalai'yi oyuna alarak yine 3'lü defansa döndü. Yapısına uygun olmadığı halde sağ bekte çok iyi görev yapan Osayi Samuel'i ters kanata çekti. Takımın bütün düzenini bozdu. Son dakika da Olympiakos işi bitiren golü attı. Fenerbahçe'de ki en büyük problem pozisyon sıkıntısı. Ofansif ağırlıklı oynasa da savunma ağırlık oynasa da pozisyon bulamıyor. Bunun en önemli nedeni de forvet hattından kaynaklanıyor. Berisha, yere sağlam basamıyor. Arkadaşlarıyla arasında da hiçbir uyum yok. Bütün gayretleri olumlu bir şey ifade etmiyor. İlk geldiğinde müthiş driplingci ve çabuk oyuncu Rossi, kendisine bakmadığından gün geçtikçe eriyor. İrfan Can'da güçsüz, kalitesiyle işi idare etmeye çalışıyor. Pelkas ise tamamen yedek kalmaktan işi bırakmış. Fenerbahçe, Avrupa Ligi'ne havlu attı. Deneyimli hakem Mateu Lahoz ise mükemmel bir maç yönetti.